13 Mart 2015 | Cuma

Avrupalı olmak

Avrupa'da koskoca bir ülkeyi tek başına temsil etmek zor iş. Hele bir de iki önemli ilk 11 oyuncundan yoksunsan, daha da zor. Saha kenarında kendi takımının gücünden habersiz bir teknik adamın varsa da imkansıza doğru yürürsün.
Maçtan önce keşke önce Brugge sonra Liverpool ile eşleşilmiş olsaydı diye düşünüyordum.
Konsantrasyon sorunu yaşanır sandım ama Bilic bu anlamda beni şaşırttı. Takımı harika konsantre etmiş. Ancak fazla konsantre olmuşlar.
Adeta ürkmüşler, ürkütülmüşler. Gordon Milne'nin bir sözü var, "Bir tane atarsan beklersin. Ama bir tane yersen kazanmak için iki tane atman gerekir" diye. Sonuçta karşındaki takım Liverpool değil! Neden baskı ike başlamazsın? Kendine, takımına güvenmezsin?
Deplasmanda kazanmak için oynamak bu kadar mı zor? Rakip senin saha gelemiyor. O senden, sen ondan çekinerek 45 dakikayı geçirdin.

En iyi Bilic bilir!

Zaten Sivasspor maçı, Bilic'in kriz anında saha içine katkısının olmadığını net olarak gösterdi. Büyük teknik direktör olmak için saha içinde farklılık göstereceksin. Aksi takdirde oyuncu değişikliği tabelası senin için kalkar. Avrupalı olmak, Avrupalı gibi düşünmek ve Avrupalı gibi oynamak isteyen oyuncu grubu, teknik direktörünün kurbanı oldu. Kime karşı hücum oynayacaksın Allah aşkına? Zor kardeşim zor, bu adamla zor. Ne demişti maçtan önce? "Turu geçen %99 İstanbul'da belli olacak!"
Dediğini yaptı Bilic, aferin ona...
Biraz Gökhan, biraz Necip vardı Beşiktaş'ta. Bu skor yeter mi? Bunu en iyi Bilic bilir..!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor