Tecrübe farkı

Vodafone Arena'nın yenilenmiş haliyle ilk kez maç izledim.
Gerçekten güzel bir ambians olmuş. Lakin Beşiktaşlı futbolcular bu güzel atmosferi sadece hakemi baskı altına almak için kullanır olmuşlar!
Bakıyorum her pozisyonda en az bir Beşiktaşlı futbolcu hakemin yanında bitiveriyor, gerekli gereksiz her şeye itiraz ediyorlar. Beşiktaş iyi takım. Hatta şunu da söyleyelim Fenerbahçe'den de iyi bir takım. Çok büyük bir şanssızlık yaşamazlarsa şampiyon da olurlar. Ama atmosferin gazına gelmek onların sahada değil sürekli tribüne oynamalarına yol açıyor.
Fenerbahçeli futbolcular ise seviye olarak aşağıda olmalarına rağmen çok tecrübeli isimlerden oluşuyor.
Büyük maçların sonucunu iyi futbolcular değil, tecrübeli futbolcular belirliyor çoğunlukla... Van Persie ile Tosic'in "iteleştiği" pozisyonda tecrübesiz olup, sinirlerine hakim olamayan kırmızıyı gördü.
Van Persie bütün futbol hayatı boyunca böylesi önemli derbilere çıkmış büyük bir oyuncu...

Fener bozarak oynadı
Saha içinde yaptıkları rakibin sinirlerini bozarken, takımı ateşledi. Onun sayesinde hiçbir Fenerbahçeli oyuncunun adrenalini düşmedi. Büyük oyuncular, büyük maçları kazanır. Oğuzhan kardeşime bir sözüm var, iyi futbolcusun buna sözüm yok. Ama gece evinde salim kafayla maçı bir izle, toptan daha çok hakemle buluştun!
Bu şekilde asla büyük futbolcu olamazsın.
Sahada oynayarak büyük futbolcu olunur, tribüne oynayarak değil!
Advocaat elindeki tüm silahları sahaya sürerek son şansı olan Türkiye Kupası'nı ne kadar istediğini gösterdi. Tosic'in kırmızısı onun işini oldukça kolaylaştırdı.
Kimse Beşiktaş eksikti, o yüzden böyle oldu demesin. Bozarak oynayan Fenerbahçe'nin yine de maçı kazandığını düşünüyorum.
Sarı lacivertliler hâlâ sadece Lens'in ayağına bakarak oynuyor. İlerleyen zamanlarda bir orta saha alınmadığına daha çok üzüleceklermiş gibi geliyor. Yazıyı bir klasikle bitireyim, "Sahasında yenilmemiş takım yoktur, Fenerbahçe'yle oynamamış takım vardır."