Çok önemli bir derbiden ne yazık ki puansız döndük. Mustafa Denizli'nin maç sonrasında söylediği gibi karşılaşmanın Beşiktaş açısından olumlu anları da vardı olumsuz anları da. Ancak ne yazık ki bu kez olumsuzluklar ağır bastı. Fenerbahçe'ye kendi sahasında 2-1 mağlup olup, 3 puan armağan ederek şampiyonluk yarışında bir adım geriledik.
* Her zaman sürprizlerin hocası olarak bilinen, yenilik arayışından ödün vermeyen Denizli'nin derbi için nasıl bir taktik uygulayacağını merak ediyorduk ama sanırım hiçbirimiz bu denli farklı yapılanma beklemiyorduk. İlk 11 açıklandığında takımın sahaya Tello, Holosko, Bobo eksiğiyle çıkacağını öğrendiğimizde tedirginliğimiz başlamıştı. Geçen haftaki performansından sonra Ekrem'in oynayacağını tahmin ediyorduk ama Gökhan'ın ilk 11'de olması şaşırtıcıydı. Farklı kadroya rağmen takım iyi bir performans sergiliyordu ancak ne yazık ki olumsuzluklar peşimizi bırakmadı.
* Öncelikle Cisse'nin haksız bir biçimde maç dışında kalması, ligin kaderini değiştirecek bir derbide, maçın gidişatını değiştirecek bir an olarak Bünyamin Gezer tarafından özen ve sağduyuyla ele alınmalıydı. Talihsizlikler, savunmada yapılmayacak hatalarla devam etti. Holosko'nun oyuna geç girmesi ve Nobre'nin dışarı alınması da takımın mücadelesini olumsuz etkiledi. Bir yandan, geçerli sayılmayan iki golümüzün ister istemez oyuncuların moralini bozması, diğer yandan takım kuruluşundaki hatalar ve en önemlisi de hakemin yanlış yönetimi sonucu takımın maçın yarısını eksik kadroyla geçirmesi bize kazanabileceğimiz Fenerbahçe derbisini kaybettirdi. Bizim tanıdığımız, bildiğimiz Mustafa Denizli, Fenerbahçe'ye karşı bu kadar temkinli davranmayı seçmemeli, takımı gözü kara hücuma teşvik etmeliydi. Fenerbahçe, saldıran bir Beşiktaş ile mücadele edecek güçte ve formda bir takım değil çünkü. Bazen tek başına risk almak yetmiyor demek ki cesur olmak da gerekiyor hayatta ve tabii futbolda...
