Soruşturma Her teknik adam şampiyonluk ısmarlarken, geçen yılların kalitesini mumla arayacağımızı düşünüyorum. Sezon başlarken gördük ki, her takımın kendine göre sorunları var. Bakmayın Fenerbahçe'de Alex'i, baş oyunculuktan uzaklaştıran Aragones'e... Futbolun yürek zenginleri için Alex vazgeçilmez adamdır. Fenerbahçe tarihinde, pozisyonlarda onun kadar imzası bulunan başka biri yoktur. Alex, Aragones'in yanlışlarını yolundan çevirecek kadar özel bir adamdır. Fenerbahçe'nin bu sezon da en büyük güvencesidir.
***
Ön libero açığı, Fenerbahçe'nin hayati sorunudur. Eldeki elemanlarla kapanması da, asla ve asla mümkün değildir. "Bir süre böyle gitsin, sonra icabına bakarız" düşüncesi, çok şeyleri götürür. Uçak düştükten sonra, kara kutuyu bulmanın bir anlamı yok çünkü.
***
Hazırlık maçlarındaki Galatasaray soru işaretleriyle doluydu, ama sahanın dışı da, sakatlarla doluydu. Kewell'ın Süper Kupa finalindeki 25 dakikalık gösterisi, Galatasaray'ın eldeki değerlerinin lige nasıl katkı sağlayacağının da resmidir. Arda'yı tırnak içine alın. Bir futbolcu bu kadar mı keyif verir izleyene? Sonuç üzerinde bu denli mi etkili olur? Ligin en saldırgan takımı yine Galatasaray olur. Takımı bozarsa Lincoln bozar.
***
Gençlere verilen değerle, yabancılara ödenen ücretler arasında, berbat bir çelişki varsa da... Beşiktaş'ın iksiri gençler olacak. Özellikle Aydın Karabulut'a dikkat edin. Sinan Engin, gazetelere haber olmakla, Beşiktaş'a menajer olmak arasındaki farkı hissederse eğer! Geçen yılın üzerinde bir Beşiktaş izleyeceğiz.
***
Trabzonspor'un ruhunu canlandırma provaları, iyi anonslarla doluydu. Olimpiyat Stadı'nda gördük ki, taraftarı ayaklanan bir Trabzonspor, son haftalarda Fenerbahçe'den intikam almak için değil, şampiyon olmak için sahaya çıkar. Böyle bir Trabzon, her takıma eşit davranmak gibi borcun altına gireceği içindir ki, haksızlık dengesi, yerle bir olacaktır.
***
Gelelim, tarihin en çaresiz Olimpiyat Oyunları'na... Ercüment Olgundeniz disk atma sporcumuz. Olimpiyatlarda 155 santimlik farkla üçüncülüğü kaçırdığına yanarken, asıl meseleyi itiraf ediyor. "Üçüncü olup kazanacağım bin altınla hayatım kurtulacaktı!" Hayatı sefil bir sporcuyla, olimpiyatlarda ne kazanacağımızı zannediyordunuz! Olimpiyatlar için kesilen paralar, böyle sporculara gitmiyorsa, kimlere gidiyor?
***
Kötü sonuçları, ecdatlardan utanmaya kadar götüren yöneticilerin, Elvan'ın gümüş madalyasından duydukları gurur, ecdatların hangi gurur tablosunda yer bulur? 100 metrede dünya rekoru kıran yabancı bir sporcuyu Türk yapmak için, kaç milyon doları gözden çıkarır sistem? Peki, olimpiyatlarda 100 metre finaline katılacak bir Türk gencini ortaya çıkarmak için, ne yapar bu sistem? Toplanan trilyonları kimlere harcar da, bir sporcumuzu, "Üçüncü olsaydım bin altınla hayatım kurtulacaktı" çaresizliğindeki açıklamaya mahkum eder?
***
Bu ülkenin soruşturulması gereken en önemli meselelerinden biri, olimpiyatlar için toplanan paraların hesabıdır! Olimpiyat ruhu da, Başbakanlık ruhu da... Bu soruşturmayı emreder.
