Taraftarın Gücü Chelsea maçında bir daha gördük ki, Fenerbahçe sadece kulüp olarak değil, taraftar gücüyle de çok fark yaratmış durumda. Saracoğlu'ndaki 52 binlik koro, ilk yarıda ıslıkları ve tezahüratları ile, şanssız gole rağmen durmadı. Takımı devamlı ayakta tutmaya çalışıp, bir an bile inanmaktan vazgeçmediler. Ama dönüm noktası Kazım'ın attığı gol oldu. İşte o zaman Fenerbahçe tekrar 11 kişi oynamaya başladı. (Kezman'ı saymıyorum) Semih de oyuna girince Fenerbahçe çok farklı bir kimlik kazandı. Tekrar rakibi itmeye başladı. Saracoğlu'nun kendi çöplükleri olduğunu hissettirdiler ve rakiplerini sindirdiler. Her saniyesinde bir Fenerbahçe taraftarının sesi vardır o anların. Yılmayan, durmayan ve kalbini ortaya koyan o muhteşem seyirci, gurur gecesinin önemli aktörüydü. Hiç yenilgisi olmayan Chelsea'ye farklı duyguları hissettiren, bugüne kadar yediği gol toplamını bir maçta gerçekleştiren işte bu sinerjidir. "Topun ruhu vardır" derler ya Deivid'in muhteşem füzesinde, topa can veren de o tribünlerdir.