Thinking Turkey! İngilizler bize karşı aldıkları her galibiyet sonrasında mutlaka 'Hindi'li bir başlık atar. Chelsea maçı bittiğinde İngilizler 'düşünen hindi' gibiydi
İngiliz meslekdaşlarımızın klasik başlığı vardır. Bize karşı aldıkları her galibiyet sonrasında muhakkak bir tanesinde "Shot the Turkey (Hindiyi vurduk)" başlığını görürsünüz. Hatta bulvar gazeteleri daha ileriye gidip, bir de hindi resmi iliştirirler köşeye... Chelsea maçı bittiğinde hep bunları düşündüm. Çok keyifliydim. "Düşünen hindi (thinking turkey)" gibi olan meslekdaşlarımızın yakacakları ağıtları bekledim. Saracoğlu'nda bozulan ezber, İngilizleri daha yaratıcı olmaya zorlayacak, şaşkınlık ve kızgınlık kelimeleri üretecek, hindi gibi düşüneceklerdi. Avram Grant'ın maç öncesindeki basın toplantısındaki güvenli havası, maçtan endişesiz görüşlerini dile getirmesi, formaliteyi tamamlayacaklarını hissettiren sözlerinden sonra böyle bir sonucun keyfinin yerine ne geçebilir ki? Bundan sonra İstanbul'a gelecek ve Boğaz Köprüsü'nü geçerken Kadıköy sınırlarına giren her takım oyuncusu, teknik adamı veya taraftarı, nasıl bir torna makinasına yaklaştığını hatırlayacak. Sadece pürüzler alınmıyor burada... İsteyene yeni dişler açılıyor, isteyene kalıp yapılıyor. Ama sonuçta hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.