06 Haziran 2021 | Pazar

Yabancı traktör

Yabancı sayısı (normalde) 84 milyonluk nüfusunun 23 milyonu "çocuk" olan bir ülkede serbest bırakılmalı. "Ne alakası var!" diyen olmuştur.
İzah edeyim... Eğitim sistemiyle entegre olmuş bir spor kültürü için her geçen gün daha da umutlanıyoruz. Salon sporlarında, kadınlarda, yüzme, atletizm dahil pek çok amatör branşta büyük ve olumlu bir dönüşümün içindeyiz. "En çok sevilen oyun" futbolsa arada sırada Milli takım ile gülümsetiyor ama genel itibarıyla, ekonomik olarak da toplumsal huzur açısından da adeta bir baş belası! Şimdi, yine, yeni, yeniden, aynı mevzuyla, "yabancı kontenjanı" ile büyük bir tartışma zemini oluştu. Bana göre de kulüp altyapılarımız, olması gereken(!) nitelikte ve nicelikte üretime geçene kadar yabancı futbolcu sayısı SINIRLANDIRILMALI.
Koşullar normalleştiğindeyse serbest bırakılması bence en doğru düzenleme olur.
H H H
Bu sezon, sekizi sahada, altısı kadroda toplam on dört yabancı olacak(mış). TFF, bu kuralın "en az üç yerli oyuncu oynat" demek olduğunu zannediyor. Oysa bu "her maç hiç kullanmadığın ya da azıcık kullanacağın altı topçuya para ödemeye devam et" demek.
Peki ama; neden? Finansal durumlar bu denli berbatken bu kaynak israfı mantıklı mı? Türk oynatanı teşvik et ve yabancı kontenjanını yine (kademeli olarak) düşür; ama oynatarak. "Artı altı" ne demek? Ne anlamı var? Türk çocuklarını yetiştiren, kadrolarında barındıran ve oynatan kulüplere teşvik ver. "Artı bilmem kaç yabancı barındırma hakkı" finansal çöküşteki kulüpler için tek anlam taşır; İSRAF! Hem bulundur, hem oynatma. Tarlanı sürmek için üç yerli traktör bulundur; güzel... Ama elindeki altı ithal traktörü kullanma ya da sonradan tarlaya sür, başka ithal traktörü parka çekerek bir kısmını azıcık kullan... Nasıl ya!!!
Bu "artı" ifadeli sınırlamalar, sadece ama sadece menajerlerin işine yarar günün sonunda. Türk futbolcular için artık yurt dışı eskisi kadar cazip olmaz.
H H H
İsraf!
Ziyan!
Kararlar alınırken sorulamayan soruları, kurulamayan cümleleri bari itiraz ederken ortaya koyan birileri olsun. Sosyal medyadaki; hakaret, tepki, küfür, asabiyet bir yere kadar... Ortaya bir çözüm sunmadan eleştirmek en kolayı.
Ezbere, anlamı boşaltılmış, "boş yapma", "algı yapma" vb cümlelerden bıktım artık... Hiçbir yere varmıyor bu tip cümleler.
Bu cümleleri kullananlarda zaten öylesine "hapşırık" gibi zerk edip, unutuyor. Bu cümlelerden biri de "yabancı topçu kısıtlanırsa, Türkler pahalanır"... Yahu kardeşim;
SANKİ gelirken de giderken de menajerleriyle birlikte paraya bozduğumuz YABANCILAR KELEPİR Mİ? Ucuzlar mı? Öyle de hortumlanıyor kulüp kasaları böyle de... Konu bu değil ki!
H H H
Avrupa'da temsilimizin yerlerde süründüğü ortamda, bu yıl o arenada sahne alacak kulüplere "dışarıda on bir yabancı oyuncu bizim ligde ve bizim kupada maksimum sekiz kullanabilirsin" demenin mantığını anlayabilen var mı?
Gelinen noktanın tek sorumlusu elbette ki TFF de değil. Aldıkları 10 küsür yabancıdan en fazla 4-5 tanesini verimli olarak kullanan kulüplerimiz (şu an mağduru oynasalar da) içine düştüğümüz bu garabetin baş sorumlularıdır.
Hadi şimdi ayıklayın pirincin taşını... Yine bir çözüm önerisi sunarak bitireyim; taştaki pirinçleri ayıklarsanız daha az enerji harcarsınız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI

TÜM YAZILARI
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor