20 Nisan 2010 | Salı

Talimat almışlar

* Maçtan önce hakemin 'özel olarak atandığı' yorumları vardı. Göçek yönetimi ile söylentilerin gerçek olduğunu kanıtladı
* Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener ve Oğuz Sarvan ile beraber bu şampiyonluğu F.Bahçe'den kimse alamaz. Bu iş artık bitmiştir
* Ben böyle bir rezalet, böyle bir küstahlık görmedim. Bilica, kırmızı kart ile sahadan değil, F.Bahçe ve Türkiye'den atılmalı

Beşiktaş'ın Fenerbahçe'den puan alma şansı çok az" demiştiniz geçen hafta ve tahmininiz doğru çıktı.
"Kazanma şansı yok" demiştim.

_Ortaya konulan futbolla mı başlayalım, yoksa hakemin kararlarıyla mı?
Geçen hafta seninle konuştuktan sonra birtakım sergi açılışları falan vardı. Orada da bir iki kamera geldi, yayınlamışlardır; "Lig sonu için tahmininiz nedir?" diye sordular. Dedim ki "Tahminim falan yok. Lig bitmiştir, Fenerbahçe şampiyon olmuştur, Bursaspor da Şampiyonlar Ligi'ne gidecektir." "Nasıl oluyor da bu kadar kesin konuşuyorsunuz. Bir şey mi biliyorsunuz?" diye sordular; "Arif olan anlar. Başka yorum yok" diye yanıt verdim. Beşiktaş maçındaki hakemin yönetim yorumu, hatalarından bahsetmiyorum, yönetim yorumu, neyin ne olduğunu çok açık gösterdi. Maçtan önce, hakemin bu maça 'özel olarak atandığı' söylentileri vardı. Bunların söylenti değil, gerçek olduğunu, Hüseyin Göçek kanıtladı. Sabahleyin, Mustafa Denizli'nin basın toplantısını izliyorum NTV'den... Denizli hakemle ilgili diyor ki; "Yanına üç arkadaşını da alsın, dört hakem gitsinler, Digiturk'e o maçın bandını izlesinler ve kendileri hakkındaki kararı, kendileri versinler." 'Top Lugano'nun eline mi çarptı, yoksa Lugano mu topu elle kesti' diye tartışabilirsin. 'Görmedi' diyebilirsin. Aynı pozisyon Galatasaray- Atletico Madrid maçında oldu. Hem de 6. hakem vardı orada. UEFA'nın sırf bu tür pozisyonları görmek için koyduğu kale arkası hakemleri vardı. O hakemin 1 metre önünde 6. hakem görmemişken, buradakiler de 'görmedi' diyebilirsin. Ya da 'Hüseyin Göçek gördü de bunun bir kasıt değil, çarpma olduğunu düşündü' diyebilirsin. Bunlar yoruma açık. Ama 4 hakemin gözü önünde, penaltı kararından sonra Bilica'nın önce sağ ayağı, sonra sol ayağı ile penaltının atıldığı noktayı çukur yapmasını, arkadan da penaltı atan Bobo'yu "Topu öne koyuyor" diye hakeme gidip şikayet etmesini es geçmeleri inanılır gibi değil. Önce çukuru kazıyor sonra gidip hakeme şikayet ediyor. Yani bu adam kırmızı kart ile sahadan değil, Fenerbahçe'den atılmalı, Türkiye'den atılmalı; çalışma izni iptal edilip, Türkiye'den atılmalı.

EMRE HİMAYE ALTINDA
Hakemlerle alay ediyor, tribünlerdeki binlerce seyirci ile alay ediyor, televizyon başındaki milyonlarca seyirci ile alay ediyor. Böyle bir küstahlık, böyle bir rezalet ben hayatımda görmedim. Şimdi eğer Hüseyin Göçek, eğer oradaki yan hakem, eğer oradaki 4. hakem, hatırlıyorum geçen senelerde Galatasaray'ın maçında topla elle oynandığını 60 metreden gören yan hakemlerimiz var bizim, bunların hiçbiri görmediyse, bunların dördü de kör. Hakemliği de bıraksınlar. Görüp de Bilica'yı oyunda tuttularsa bunlar demek ki utanmazlık yapıyorlar. Görüp de ses çıkarmıyorlarsa hakemlikten atılmalılar. Ben böyle bir rezalet görmedim. Birbirinin aynı pozisyonlarda Beşiktaşlı futbolcuya anında sarı kart çıkıyor, Fenerbahçeli'ye 'devam' deniyor. Ben böyle bir şey görmedim. Çünkü Fenerbahçe şampiyonluk yolunda yürüyor. Bu maçı kazanması yetmez Hüseyin Göçek'e!.. Fenerbahçe'nin tam kadro ile oynaması lazım. Emre'ye kart çıkaramadılar. Nasıl bir hafta evvel Emre'ye kart göstermediler ve Beşiktaş maçına çıkmasını sağladılar, Beşiktaş maçında da göstermediler ve gelecek maçta da oynayacak. İnanılır gibi değil. Böyle bir himaye olur mu? Bu kadar açık. Bu kadar net. Bu kadar kör parmağım gözüne Fenerbahçe himaye edilir mi? "Hakemler bunu talimat almamışlarsa yapmaya cesaret edemezler" diyorum ben. Böyle bir talimat da verilmişse 'Lig bitti' demektir. Kimse boşu boşuna heveslenmesin, kimse boşu boşuna heyecanlanmasın. Dönüyorum Aziz Yıldırım'ın yıllar önceki, "Ben başkanlığımın ilk yıllarında şampiyonluğun sahada kazanıldığını zannediyordum. Şimdi nerede kazanıldığını öğrendim. Bundan sonra göreceksiniz" lafına... Görüyoruz!.. Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener sevgili kardeşim ve Oğuz Sarvan ile beraber bu şampiyonluğu, bu Fenerbahçe'den kimse alamaz. Hadi geçmiş olsun...

ALAY EDER GİBİYDİ
_Beşiktaş savunma ağırlıklı bir kadro ile sahaya çıktı ve ilk yarı oyunu kendi bölümünde kabul etti. İkinci yarıda ise roller değişti. Hocaların tercihleriyle ilgili neler söyleyeceksiniz?
Madalyonun arka tarafına bakacak olursak; Mustafa Denizli bu sene şaşkınları oynuyor. Bir bakıyorsun dünya korkağı Mustafa Denizli... Bir bakıyorsun yürekli Mustafa Denizli. Dünya korkağı Mustafa Denizli daha 10. haftada bütün şampiyonluk ümitlerini bitirmiş görünürken, eski Denizli sahaya çıkıyor, yürekli, cesur Denizli sahaya çıkıyor, şampiyonluğa ortak oluyor, olur olmaz da tekrar korkak Denizli geliyor. Bu maçta beraberlik Beşiktaş'ın bir işine yaramaz. Beşiktaş'ın şampiyonluk, Şampiyonlar Ligi iddiasını sürdürmesi muhakkak kazanmasına bağlı ve Serdar Özkan'ı 81., Holosko'yu 85. dakikada alay eder gibi sahaya alıyor. Bir yığın sakatı olan Beşiktaş'ın mevcutlar içinde hücuma dönük en iyi oyuncusu bu ikisi. Bu ikisini 11'e koyacaksın, yanlarına da 9 kişi koyacaksın. Böyle yapması lazımdı Denizli'nin. Benim bildiğim Mustafa Denizli'nin takımı budur. Ama hayır!.. Sahaya bir sürü savunma adamı ile çıkmış.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor