Türkiye Kupası'nda finale kalan Kayserispor ve Sivasspor, bu sezon Süper Lig'de istediğini bulamayan ve gerekli performansı veremeyen iki takımdı. Tabii ki kupanın statüsü farklı olduğundan hem tek maçla başlayan fikstürün, çeyrek finalden sonra çift maça geçmesi, hem de günlük-anlık performansların değişkenliğiyle bunu doğru kullanan iki takım finale gelmesini bildiler.
Kayserispor öne geçtiği maçta Süper Lig'deki öne geçtiği maçlarda 36 puan kaybetme alışkanlığını ve oyunu tutamama alışkanlığını sürdürdü. Bu kötü alışkanlık nüksedince, Hikmet Karaman da buna çözüm bulamayınca finali Sivasspor'a kaptırdılar. Sivasspor, oyunu kontrol ettiği maçın ikinci devresi ve uzatma bölümünde bulduğu gollerle galip gelip, hak ettikleri kupayı kazanmasını bildiler.
Zaten Sivasspor oyunlarında daha çok bireysel oyuncuların öne çıktığı bir yapıyla oynanan bir oyun vardı.
Nitekim de Max Gradel, Yatabare yeri geldiğinde orta sahadan Hakan Arslan gibi oyuncularla skoru ligde değiştirdikleri gibi, kupa maçında da özellikle bu oyuncuların performansıyla pozisyon ürettiler.
Bununla beraber de duran toplarda etkili bir ekip olan Sivasspor, Appindangoye'nin de attığı golle bu hücum portföyüyle golleri bulmasını bildi.
Sivasspor'u geçtiğimiz üç sezonda Avrupa'ya götüren Rıza hoca, tekrar Türkiye Kupası'nı takımına ve şehrine kazandırarak, kulübünün Avrupa'da tekrar yarışacak olmasında en büyük etkendi. Tabii ki futbolcuları, yönetim kurulu ve taraftarları da var.
Bu büyük başarıda emeği geçen her birini de tebrik etmek gerekir.
