Karadeniz ekibinin forveti Caleb Ekuban, arkadaşımız Yunus Emre Sel'e samimimi açıklamalar yaptı. Ganalı futbolcu, Trabzonspor'dan milli takıma, performansının artmasından takımdaki arkadaşlık ortamına hemen her konuda soruları cevapladı.
Trabzonspor'a geliş sürecini nasıl değerlendirirsiniz: -Geldiğim nokta itibariyle gayet mutluyum. Takıma yardımcı olmaya ve katkı sunmaya gelmiştim. Önümde de Burak ve Rodallega gibi 2 önemli oyuncu vardı. Burak ayrıldı ve şu anda Rodallega ile devam ediyoruz. Geldiğim nokta itibariyle mutluyum ve böyle de sürmesini istiyorum.
Performansındaki artışı neye bağlıyor? -Arkadaşlarımla beraber öz güven yaratıyoruz. En önemli noktalardan biri de bu. Arkadaşlarınız sizi tanıdıkça, siz onları tanıdıkça ve sistemin parçası haline geldiğinizde ki ilk başta var olan sisteme ayak uydurmaya çalışıyorsunuz. Sisteme ayak uydurduğunuzda daha kolay futbol ortaya koyabilirsiniz. Bunun etkisini görüyoruz. Bu böyle devam edecektir
Takım içinde aile ortamı var. Lige bunun yansıması oluyor mu?
-Böyle bir ortam olması önemli. İlk önce aile ortamı oluşturmazsanız ne büyük takım ne de başarılı olabilirsiniz. Bulunduğumuz pozisyona bakarsanız aile ortamına borçlu olduğumuzu siz de görebilirsiniz. Ortamımız harika.
İngiliz taraftarlar "Kurtulduk" diyordu, şimdi ise çok pişmanlar.
-Futbol böyle bir oyun. Bir yıl dünyanın en iyisi, sonraki yıl gezegendeki en kötü oyuncu sizsiniz diyebilirler. O süreçte yaşadığım 2 ağır sakatlık vardı. Geri döndüğümde öz güven anlamında, aldığım kararlardaki eksiklikler olarak büyük sorunlar yaşamıştım. Doğru kararları alamamıştım. Çünkü kolay değil böyle sakatlıklardan sonra geri dönmek. Bu yıl o öz güveni ve sürekliliği sağladığım için çok mutluyum.
Sezon sonunda sözleşmen sona eriyor takımda kalmak istiyor musun?
-Tabii ki kalmak isterim. Benim ilk tercihim Trabzonspor.. Bu sene en önemli hedeflerimizden biri kupaydı. Maalesef istediğimizi gerçekleştiremedik. Bu sene 3 yerde birden yer alırsak neden olmasın. Seneye bizi görün. Bu beni çok mutlu eder. İlk tercihim Trabzon…
Kalan haftalarda takımın üst sıralara tırmanacağına inanıyor musun?
-Lige baktığınızda en yakın rakibimizin Beşiktaş olduğunu görüyorsunuz. Onları da geçebiliriz. Fikstüre baktığınızda birçok iyi takımın bizimle oynayacağını görebiliyoruz. Ama biz de Trabzonspor'uz. Bu takımlar karşısında galibiyet alabilmemiz gerektiğini, en kötü ihtimalle berabere kalabileceğimizi zaten görürsünüz. Üst sıralara çıkabiliriz. Bu inanç ve gücümüz fazlasıyla var.
İTALYAN'DAN DAHA ÇOK GANALI HİSSEDİYORUM
Benim için duygu dolu anlardı. Büyük babam, kendisiyle ne zaman konuşsak, "Milli takıma ne zaman geleceksin" diye sorardı. Benim için gerçekleşen rüya. Gerçekten çok mutlu olmuştum. İtalya'yı seçmemekle alakalı Tony de aynı şeyleri ifade ediyor. Gana'dan daha çok İtalyan olduğumu söyler. Ben kendimi biraz daha Ganalı olduğumu hissediyorum. Başka bir karar alsaydım kendi köklerime, kendi geçmişimize ihanet etmiş olurdum. 3-4 yıl önce annemle konuştuğumda kendisinin bana söylediği bir şey vardı. Evden ayrılabilirsin bu çok normal ama hayallerini gerçekleştir. Şİmdi yukarıdan beni izliyorsa benimle gurur duyuyordur. Bu beni çok mutlu eden bir olay.
Ünal Karaman'a büyük saygı duyduğunu biliyoruz. Kendisi ile ilgili düşünceleri neler?
-Hocamız gerçekten bu oyuna karşı, içindeki o ateşi herkese hissettiren biri. Sizinle konuştuğunda sadece hareketlerinden dahi ne istediğini açıklayan biri. Sizi yüceltirken, ayaklarınızı yerden keserken, aynı şekilde ayaklarınızın yerden kesilmemesine çalışan, sizi yerde tutmaya çalışan biri. Bu futbol için çok önemli. Bunu iyi yapıyor.
Kanatta, forvet arkasında ve forvette oynamak nasıl bir duygu?
-Bütün oyuncuların isteği farklı pozisyonlarda oynayabilmek. Takımım bana farklı pozisyonlarda ihtiyaç duyuyorsa katkı sunmaya çalışırım. Son maçı değerlendirecek olursak, santrfor pozisyonunda oynamaktan büyük keyif aldım.
