Fatih Terim ve Mariano'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde; HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ MARİANO Herkesin favori gözüktüğü bir gruptu. Biz de elimizden geleni yaptık, çıkmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. Yarın güzel bir skor alıp Avrupa'da yolumuza devam etmek istiyoruz. (Soru: Porto bulunduğu yeri hak ediyor mu?) FATİH TERİM Galatasaray'ın hedefi UEFA Avrupa Ligi'nde sonuna kadar gitmektir. Ne olursa olsun Avrupa'da olmak isteriz. Galatasaray oralara alışkın bir takım. Hiç mağlup olmadan, Milan maçıyla başlayan o serüvenin sonucunda alınan şampiyonluğun bir ikincisini umarım yaşarız. Ne olursa olsun Avrupa'da olmak isteriz. Galatasaray oralara alışkın bir takım. Her toplantıda özellikle dile getiriyorum. Biz gerek grubumuzda, gerekse mücadele eden tüm takımlardan farklı bir durumdayız. Şampiyonlar Ligi'ne de öyle başladık. UEFA cezalarımız ve ligde yaşadıklarımız nedeniyle eşit koşullarda yarışmıyoruz. Herkes 30'a, 40'a, 100'e, 200'e alırken, siz satmadan alamıyorsunuz. Aradaki makas açıldı. 'Her şey para değil' diye bir şey yok artık. Bu bir bahane değil, bu bir gerçek. (Schalke-Lokomotiv Moskova tweetleşmesi hakkında) Gönül isterdi ki bu akşam biz tweet atalım. Lokomotiv'i orada yenseydik, 'Haydi Lokomotiv Moskova' diye yazardık. Şartlar böyle gerektirdi. Şu an 'Haydi Galatasaray' demekte fayda var. (Gomis sorusu üzerine) 2 forvet alma niyetimiz söylendiği için biz de evet dedik. Ayrıca satmadan alamayan bir takımdan bahsediyoruz. Her bonservissiz oyuncu da bonservisi yok diye size uygun olmuyor. Teknik heyet 'Evet' demeseydi diyorlar. Galatasaray'ın menfaati neyse teknik heyet 'Evet' der. Söylediklerimiz de Galatasaray'ın menfaatinedir, söylemediklerimiz de. Gomis iyi bir golcü. Olsaydı bazı şeyler değişebilirdi, bu gerçeği inkar etmemeliyiz. Bu gruptan çıksaydık, kimsenin aklına bu gelmezdi. Kötü sonuçlar olunca doğal olarak bazı şeyler eleştirilmelidir. Bazen her istediğiniz olmuyor. Bunun idari ve teknik yönü var. Bir tarafa yıkılma çabası görüyorum. O gün için Gomis'in gönderilme kararı verilmesi doğruydu. Demek ki iki taraf da bunu istedi. Taraftarı ve sahanın kenarını özledim. Cezalar ve sakatlıklar, oyun kurgusu yapmamızı da engelledi. Geniş ve derin bir kadromuz yok. Cezalar, sakatlık riskini de artırıyor. Belirli oyunculara yük biniyor ve biz de bu konuda maalesef istikrarı ve dengeyi sağlayamadık. Benim gibi hayatı hücumla geçmiş hoca, 3'lüydü, 5'liydi oynar mı? Fizikçi mi iyi değil, doktor mu sıkıntılı... Hepsi kendini ispat etmiş insanlar. Yasin'i ben scout'ın yanına koydum. Takım koşmuyor diyorsunuz, geçen maç 114 kilometre koşmuşlar. Galatasaray, 2-0'dan 2-2'ye, 9 kişi oynasa bile engel olmalı. Hata benim. Onlar iyi profesyoneller. Galatasaray, güçlü bir marka, bu unutulmamalı. Bu marka kendini yenileyebilir. Avrupa maçlarının ortamını, atmosferini ve kıymetini de iyi bilir. İnanıyorum ki yarın kendi seyircimiz önünde tüm şartlarımızı zorlayarak oynayacağız. Sadece 40 bin kişi bir antrenmana değil, tüm camia bir araya gelmek zorunda. Bu da yavaş yavaş gerçekleşecek inşallah. (Melo ve Sneijder'in dönmesi hakkında) Galatasaraylılar bu kadarını bilsin yeter. Onların ismini söyleyince bile yüzüm gülüyor.