EMRE BOL - FENERBAHÇE'NİN GOLCÜSÜ OLMAK!
Fenerbahçe'nin santrforu olmak inanın dünyanın en zor işi! Son yıllarda kimler geldi, kimler geçti ama neredeyse hepsi etkisiz kaldı. Arkasına teneke bağlanıp gönderilen kaç golcü gördüm. Acaba sorun golcülerde mi, sistemde mi? Fenerbahçe'nin golcüsü her yıl krallığa oynamalı.
Ama sarı-lacivertli taraftarlar öyle bir hale geldi ki; 10 gol atanı başarılı sayacaklar! Berisha da bu santrfor değirmenine girmek üzere, benden söylemesi. Allah aşkına beslenmeyen santrfor ne kadar gol atabilir? Pereira öndeki 3'lüyle hücum edeceğine, sistemi topu Berisha'yla buluşturmak üzerine kurmalı. Zaten presi sevmeyen Berisha'yı koşturarak yoruyorsun ve temiz vuruş yapmasına engel oluyorsun.
Avrupa sonrası verilen rotasyon kararı doğru. Ancak ben Muhammed'in hangi özelliğiyle sürekli ilk 11'de başladığını anlayamıyorum. Çok top eziyor, takımın hızını kesiyor, pas hataları haddinden fazla. Uzaktan bir gol attı diye kimse Fenerbahçe formasını bu kadar kolay giyemez. Elbette tecrübe kazanacak, bir gün belki de tartışmasız ilk 11 oyuncusu olacak ama şimdi değil. Böyle yaparak zaten az olan kredisi tamamen bitiyor. Olgunlaşmaya bile zaman bulamayacak.
Bu mağlubiyeti sadece Avrupa yorgunluğuna bağlamak sorunları görmezden gelmek anlamına gelir. Fenerbahçe'nin artık en az 10 oyuncusunun belli olması lazım. Her hafta başka oyuncularla çıkmak oyun ezberinin sekteye uğramasına yol açıyor. Hızlı oyuncuları olan rakipler karşısında -Visca gibi- 3'lü savunma çok adam kaçırıyor.
Okaka'nın golünde Serdar Aziz yardımcı hakemliğe soyunabildi sadece! Sanki elini kaldırınca oyun duracak! Daha köprünün altından çok sular geçer ama yol yakınken hastalığın tedavi edilmesi şart.
REHA KAPSAL - DERİNLİK!
Fenerbahçe'nin, Frankfurt deplasmanında oynadığı iyi oyunun ve yaptığı mücadelenin Başakşehir maçına nasıl yansıyacağı merak ediliyordu. Tabii ki Başakşehir, topu Fenerbahçe'ye bırakıp orta sahada organize olmuş bir savunma çeşitliliğiyle oynadı ve hücuma hızlı çıkışlarla gol bulmaya çalıştı. Frankfurt'un oyun pratiğinden farklı bir oyun pratiğine dönmüş Başakşehir'e karşı farklı oyuncu ve planlarla oynamak gerekirdi.
Böyle üçlü savunma anlayışında rakip tek santrfor oynadığında mutlaka sağ ve sol stoperlerin oyuna girmesi gerekir. Çünkü bu sayısal üstünlüğü rakibe sağlamanız gerekir. Rakip kaleciyi çıkardığınızda saha içi oyuncu anlamında bu stoperler oyuna girmezse 10'a 7 gibi ciddi sayısal eksiklikle kalırsınız. Fenerbahçe bunu doğru bir şekilde uygulayamadığı gibi Frankfurt maçına göre 4 rotasyonla çıkan Pereira, hücumda organize olamadı.
Fenerbahçe, sezon başından beri yaptığı en iyi işlerin başında; rakip yarı alanda sahipsiz top kazanma, pas arası yapma ve rakibe karşı presle kaleye direkt gitmesiydi. Sarı-lacivertliler 4 dinlenmiş isimle çıkmasına rağmen; bunu başaramadı. Ayrıca yerleşim hataları da yaptı.
Fenerbahçe dünkü maça kadar hiç geri düşmemişti. Oyunu nasıl oynayacağı ile ilgili net bir tablo çıkmamıştı. Takım bütünlüğünden kopuk, içgüdüsel, bireysel performansa bağlı bir oyun oynamaya başlayan sarı-lacivertliler; derin savunma yapan, kendi kalesine yakın duran Başakşehir'e karşı pozisyon üretmekte sıkıntı yaşadı. Muhammed'in hem 11'de başlaması hem de ikinci devrede sol bekte oynaması tercih hatasıydı. Mesut'a daha fazla sorumluluk vermek istiyorsanız, ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz.
Meyer'in hatlar arasına dikine top sokma ve rakip savunma arkasına top atma beceresi yok. Yatay oynayan sıradan bir görüntüsü var. Berisha, şu ana kadar istenileni veremediği gibi, Valencia hamlesi gelince onun arkasındaki oyuncuların biri Berisha diğeri Mesut oldu. Berisha forvet arkası oynayacak bir oyuncu değil. Pereira, üçünü bir arada oynatmak istiyorsa saha içi dizilişi 3-4-1-2 olmalı. Portekizli hocanın, rakiplerin özelliğine göre; oyun ve oyuncu tercihleri, taktiksel çeşitliliğini, 'derinliğini' ve taktiksel yoğunluğunu daha üst seviyelere çekip farkını göstermesi gerekir.
