Kadrolarını yıldızlardan oluşturan iki dev Arjantin ve Brezilya çeyrek finallerde bekleneni vermeden elendiler.
Uruguay-Gana: Maçın ilk 20 dakikası oynandıktan sonra Uruguay'ın rahat bir çeyrek final maçı oynayacağı zannedildi. Özellikle Lugano'nun oyundan çıkması, Uruguay defansının ideal kadrosunda yer almayan iki stoperle devam etmesine neden oldu.
Bu yüzden defansta açık vermeye başladılar.
Gana, fizik-kondisyon üstünlüğünü maçı kazanma isteğiyle birleştirince, 120 dakikada galibiyeti hak eden taraftı. Ancak son saniyede kaçan penaltı Uruguay'da maçın en kötüsü Suarez'i kahraman yaptı.
Brezilya-Hollanda: Bu maçı iki ayrı devre halinde değerlendirmek lazım. İlk yarı sahada istediği gibi pas yapan, oyun temposunu ayarlayan ve skor avantajını da yakalayan Brezilya vardı. İkinci yarıda Hollanda'nın silkelenmesini Brezilyalı Melo sağladı.
Kendi kalesine attığı gol ve amatör bir futbolcu gibi kendini oyundan attırması Hollanda için bulunmaz bir fırsattı. Bu fırsatı Robben ve arkadaşları en iyi şekilde değerlendirdi.
ALMANYA HAK ETTİ
Almanya-Arjantin: Bir tarafta dersine çok iyi çalışmış, rakibin en etkili oyuncusuna önlem almış ve oyun temposunu en üst seviyede tutup sürekli dikine oynayarak gol arayan Almanya. Diğer tarafta ise sadece oyuncularının yeteneğine güvenerek sahaya çıkmış olan, rakibinin hızlı hücumlarına ve kanat organizasyonlarına hiçbir önlem almamış Arjantin.
Dolayısıyla hezimet geldi.
Bu oyun anlayışıyla bu iki takım bir maç daha yapsa sonuç aynı olurdu. Almanya'nın galibiyeti, dünya şampiyonu olmaya aday bir takımın hak etmiş olduğu bir galibiyettir. İspanya-Paraguay: Paraguay, İspanya'nın pas organizasyonlarını bozmak için kendi alanında iyi kapandı ve sürekli top kazandı.
Gollerini verilmeyişi ise şansızlıktı. İkinci yarıda Paraguay bir fırsat daha buldu ancak bu kez penaltı kaçırdı.
Santa Cruz'un oyuna girmesiyle ofansif oyun tarzı, İspanya'nın pozisyon bulmasına yardımcı oldu. Sonuçta da bu fırsatlardan birini David Villa ile değerlendirdiler. İspanya'nın, Almanya karşısında EURO 2008 finalindeki kadar rahat olabileceğine inanmak zor.
