SİNAN VARDAR - TATSIZ GECE
Beşiktaş'ın, 11 eksikle çıktığı İzmir deplasmanında kontrollü bir futbol tercih etmesi çok doğaldı. Ama maalesef dün forma giyen Beşiktaşlı oyuncuların büyük çoğunluğu sınıfta kaldı. Bunca sakatın yanı sıra Pjanic de kenara gelince teknik direktör Beşiktaş rakibinin hatalarını beklemeye başladı.
Forma şansı bulan Serdar ve Rıdvan'ın takımı ayakta tutmaya çalışan isimlerin başında gelmesi önemliydi. İkisi de takımlarının en iyi takımın en iyi oyuncuları olarak dikkat çekti. Josef ve Atiba iyi ki varlar. İkisi de cansiperane bir mücadele gösterdi. Güven biraz kıpırdasa da gerisi hikaye...
Gökhan Töre'nin bu kadar formsuzluğuna anlam vermekte zorlanıyorum. Bir futbolcu istese bu kadar kötü oynayabilir mi? Yeni transfer Kenan Karaman'ın da sakatlar iyileştikten sonra formayı bulması çok zor gibi. Açık ve net söylemek gerekirse Beşiktaş'ta dünkü kadroda yer alan en az 5 futbolcu devre arasında kiralık gönderilmeli.
Beşiktaş ikinci yarıda Altay savunmasının hatasının hatasıyla Güven Yalçın'ın ayağından golü bularak 3 puana çok yaklaştı. Ancak N'Sakala'nın basit bir hatası her şeyi alt üst etti. Kazananı tebrik edelim. Mustafa Denizli. Altay'da çok kısa zamanda çok güzel işler yaptı. 41 yaşındaki İbrahim Öztürk'e maşallah, Bamba, kaleci Lis harika bir performans gösterdi. Altay maç fazlalığıyla liderliğe yükseldi. Fırat Aydınus harika bir maç yönetti. Türkiye'nin en iyi hakemine tebrikler...
TURGAY DEMİR - CAN'IM SIKKIN!
Beşiktaş'ın yanında pişmiş tavuk, piyango talihlisi gibi kalır… On bir sakat vardı Pjanic gitti on iki oldu! Sakatlardan oluşan takım açık ara şampiyon olur! Kim nazar ettiyse helal olsun, ne göz varmış!.. Sakatlık durumu böyle olunca geçen haftanın en kötüleri Gökhan ve Kenan'a bin kez daha şans geldi ve onlar yine bu şansı teptiler…
Gökhan tam bir facia… Üç-dört kez ayağına top geldi, tamamını geri iade etti… Burnunun dibinde, Salih dört kişiyle boğuşuyor, pas alabileceği bir açıya kaçmak yerine umarsızca seyrediyor. Yazıklar olsun! Kenan başka bir alem. Gayreti var ama becerisi sıfır… Biraz yetenekli olsa en az üç gol atardı. Öte yandan, ben eleştirdiğim bu iki oyuncudan önce Sergen hocaya keserim faturayı… Sakın adam yok falan demesin; Rıdvan ve Umut Meraş sol kanatta önlü arkalı oynasalar, Kenan sağda, Güven önde başlasaydı bundan daha mı kötü olurdu!? Bu ezberler yetti gari…
Can Bozdoğan'ın ilk hazırlık maçından sonra Sergen hocayı dinledim, yere göğe sığdıramadı, ben de çok beğendim… Gelin görün ki, hoca dün iki sakatlık daha olmasa bu "dinamoyu" kullanmayı aklından bile geçirmeyecek. Kimse kusura bakmasın, bu Sergen benim bildiğim Sergen Yalçın değil… Maç boyu birkaç iyi adamın gayretiyle ayakta kaldı Beşiktaş… Genç Serdar, Atiba, Josef, Rıdvan ve golde yaptığı hataya rağmen N'Sakala… Yürekleriyle oynadılar.
Sergen Yalçın geçen hafta Antalya'da, Serdar, Can Bozdoğan gibi oyuncuları rotasyonda kullanmayıp Kenan ve Gökhan'ı sahaya sürdüyse kendini sorgulamalıdır. Altay eksik Beşiktaş'a karşı kazanmak için oynadı ve bir şekilde kazanmayı bildi. Bu maçın telafisi var ama bu kadroyla Ajax maçını düşünemiyorum bile!
REHA KAPSAL - KALİTE
Beşiktaş, Altay'da 11 eksikle sahaya çıktı. Pjanic'in de sakatlanmasıyla Beşiktaş'ın organizasyonu da çok büyük oranla etkilendi. Burada sorulması gereken çok fazla oyuncunun sakatlığının olması. Bunların içinde kart cezalısı, hasta olanı, darbe sakatlığı olanı da var ama kas sakatlığı olan oyuncular daha fazla. Bu yalnızca antrenman sahasına ve Vodafone Park'ın zeminine bağlanmaz. 3 günde 1 maç oynayan takımın özellikle atletik performans departmanının antrenman çeşitliliğini doğruyu uygulaması gerekir.
Bu kadar sık seyahat eden takıma yapılacak toparlanma antrenmanları çok önemli. Maçın futbol kamuoyuna verdiği en önemli mesaj, TFF'nin aldığı kararla da ilgili. Normalde 8+3 olan karar, terse dönerek 8 yerli, 3 yabancıyla oynayan Beşiktaş'ın kötü oyuncu kalitesi de ortaya çıkmış oldu. Kademeli olarak federasyon her sene Türk oyuncu sayısını artırmayı düşünüyor ama bu oynanan futbolu ne tribüne giden seyirci ne de televizyon başındakiler talep etmez ve satın almaz. Bu statü değiştirilecekse kalite düşmeden değiştirilmelidir.
Beşiktaş'ta N'Sakala gibi tekniği kötü, oyun zekası üst seviyede olmayan bir oyuncunun yerine Rıdvan'ı sağ bek, N'Sakala sol bekte olabilirdi. Oğuzhan, Salih, Gökhan ve Kenan gibi çok forma bulamayan oyuncular için de böyle maçlar bir fırsattır. Kendilerini, teknik adamlarına ve taraftarlarına kabul ettirmek için fırsattır. Bu oyuncular vurdumduymaz, isteksiz, ne yaptığını bilmeden, sorumluluk almadan ve heyecan duymadan oynadı.
Beşiktaş'ın ciddi rakamlar ödediği, beklenti içine girdiği bu oyuncular kötü mücadele etmemeliydi. Bu isimler rekabeti üst seviyeye çıkarmak için daha fazla sorumluluk alıp yüksek konsantrasyonla oynayıp fark yaratmaya çalışmalıydı. Beşiktaş'ın oyun kurgusundan uzak olması, oyuncu kalitesinin sahaya yansımadığı gibi Beşiktaş, ne oynadığını bilmeyen görüntü içinde 90 dakika geçirdi. Oyuncu kalitesi bir oyunu etkiler ama bu kadar da büyük takımı sıradan hale getirmemesi gerekir. Bu yalnız kaliteyle açıklanacak bir olay değil biraz da oyuncular kendilerine öz eleştiri getirip giydikleri bu büyük takım formasının hakkını da vermeleri gerekir.
