28 Temmuz 2020 | Salı

Puan doğrama makineleri

Sahada formsuz hakemler ve önlerindeki monitörlerden pozisyonları çözemeyen VAR'ın gölgesinde kalan bir ligi geride bıraktık. 1993 yılından beri spor medyasının içindeyim. Bunca yıllık gazetecilik hayatımda bu sezonki kadar göz göre göre yapılan hakem hatalarına şahit olmadım. Hatta şöyle söyleyeyim; birazcık futboldan anlayan 10 yaşındaki bir çocuğun bile VAR'ın başına oturması halinde doğru kararlar verebileceği öyle pozisyonlar oldu ki... VAR'daki hakemler; ya pozisyonları gerçekten çözemeyecek kadar futbol ve hakemlik bilgisinden uzaklardı ya da o odaya önyargılı girdiler. Veya sahadaki hakemlerin yanlış kararını düzeltmekten korktular. Belki de kurulu bir saat misali, sadece 90 dakikayı film gibi izlediler. Şimdi diyeceksiniz ki, hakemler bu kadar mı kötü? Hiç mi doğru maç yönetmediler? Evet MHK'nin hakemleri bu sezon adeta tel tel döküldüler. Evet, sahada ve VAR'da başarı ile görevini yapan hakemler de oldu. Ama bunların sayısı, bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar azdı maalesef... Hakemlerin kötü performansı yüzünden ligden düşen takım oldu. Mesela Ankaragücü... 2-0 öne geçeceği maçta buz gibi golleri iptal edildi. Belki de o maçta o gol verilseydi, Ankaragücü maçı farklı kazanacak, Başakşehir de sahadan puansız ayrılacaktı. Sezonun kırılma maçlarından biriydi bu. Bir diğer kırılma maçı da Trabzonspor ile Başakşehir arasında oynanan maçta Nwakaeme'ye yapılan penaltının verilmemesiydi. MHK, pozisyonun penaltı olduğunu yazılı bir açıklama ile itiraf etti, bunu Fotomaç'ta belgesi ile verdik. (Bakalım daha ne itiraflar gelecek MHK'den! Bekleyip göreceğiz.) Çünkü bu kadar facia boyutunda hakem hataları yapılırken; MHK Başkanı Zekeriya Alp hep sustu, adeta başını kuma gömdü. O hataları yapan hakemlerin ve MHK yönetiminin vicdanları rahat mı çok merak ediyorum.

***
Bundan yaklaşık 15 gün önce A Spor'a çıkan eski MHK Başkanı Yusuf Namoğlu öyle bir itirafta bulundu ki, izlerken ağzım açık kaldı. Sayın Namoğlu, bir önceki sezon oynanan Galatasaray-Trabzonspor maçıyla ilgili olarak şunu dedi: 'Ümit Öztürk, VAR'a gitti, izledi, pozisyonun penaltı olduğunu gördü ama Trabzonspor'un penaltısını vermedi!' Ve bunu söyleyen bir MHK Başkanı... Ben stüdyoda olsaydım hemen şunu sorardım: 'Siz MHK Başkanı değil misiniz? Hakeminiz, bir derbide, hem de şampiyonluğa etki edecek bir maçta gördüğü penaltıyı vermiyor ve siz bu hakemle yola devam ediyorsunuz. Neden maçtan sonra çağırıp, düdüğünü hemen as demediniz?' Futbol ekonomisi büyüdükçe ne enteresandır ki, hakem hataları çoğaldı. Hakemler sonuca etki etmeye başladı. Oysa tam tersi olmalıydı. Herkes hakkıyla kazanmalıydı bu büyük paralardan... Hakemler adalet dağıtmalıydı sahada. Madem ki iki sezondur hakemler bu kadar formsuz veya bu kadar yanlış yapıp, maçların sonucuna tesir ediyor? O zaman neden bu hakemlerle yollarınızı ayırmadınız? MHK eski Başkanı Namoğlu, yine A Spor'daki programda 'MHK'nin elinde Süper Lig'de maç yönetebilecek donanımda 50 hakem var' dedi. Peki o zaman sorarım MHK Başkanı Alp'e, 'Neden 16-18 hakemle koca sezonu bitirmekte ısrar ettiniz? Hem de hakemlik performansları çok kötüyken? Neden genç hakemlere görev verip, hakemlik camiasına rekabeti getirmediniz? Neden Süper Lig hakemlerine 20'şer bin TL net maaş verdiniz? Neden performansa göre ücret vermediniz? Şimdi transfer dönemi başlıyor... Özellikle şampiyonluk hesapları yapan takımlar ve lige yeni çıkan ekipler, transfere milyonlarca euro harcayacaklar.... Ama şu unutulmasın ki, takımlarımız yeni sezonda ilk 11'lerinde en az üç Türk oyuncu bulundurmak zorunda. Yani yerli oyuncu piyasası da kızışacak ve fiyatlar da uçacak. Özellikle 100 bin euro'luk gurbetçilere 3-5 kat fazlası verilecek belki de...

***
Ama Türk futbolunda kanayan yaraya neşter vurulmadan transfer yapmak hikaye... Nedir bu kanayan yara? Tabii ki MHK ve TFF'nin kurulları... MHK derken, Başkan Zekeriya Alp, ya yeni sezonda pırıl pırıl, sahada adalet dağıtan hakemleri sahneye sunacak ya da gidecek! Eğer bu sezon yapılan hakem hatalarına göz yumup, o koltukta oturmaya devam ederse, hakemler, yeni sezonda bu işi daha da ileriye taşırlar, bu kez ortalık yangın yerine dönmekten beter olur. A Spor'da hep söyledim. 2 ve 3 Kasım'daki 'Takım Oyunu' programlarında yaptığım konuşmalarda, Fotomaç'taki yazılarımda ligin sonunu bir ayna gibi görüp, senaryoyu özetledim. Hepsi birer birer gerçekleşti. Trabzonspor, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Sivasspor'un bu kadar hakem hatalarına kurban edilmesi, sizce tesadüf mü? Komik olmayın beyler! Yarış dışına itme operasyonu adeta tıkır tıkır işledi. TFF de Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu'nda operasyon yapıp, görevini layıkıyla yapmayan hukukçularla yollarına ayırmalı. TFF Başkanı da MHK Başkanı da ekiplerine hakim olmalı. Yoksa adeta bir Jako Papağanı gibi yeni sezonda da bu eleştirilerimizi yazar ve konuşur dururuz. Yeni sezon da geride kalan sezonun bir kopyası olur. Bilmem anlatabildim mi? Ben Türk futbolunda adalet istiyorum. Sahada hak eden kazansın, alın teri çalınmasın! Türk futbolundaki güven bunalımı sona ersin! Çok mu zor bu? Eğer zor diyorsanız, o koltukları işgal etmeyin lütfen! Sizin yerinize o koltuklara oturup, görevini layıkıyla yapacak cesur yürek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor