Bakkal, kulüp tesislerinde düzenlediği basın toplantısında, Gençlerbirliği'nde ilk kez 2006 yılında teknik direktörlük yaptığını ve görevden ayrılırken hiç konuşmadığını belirterek, "2017 yılında 4. kez geliş gidişim oldu. Ben yine Gençlerbirliği'ne yakışan duruşumu sergileyeyim ve fazla konuşmayayım." ifadelerini kullandı.
Yaşananları spor kamuoyunun takdirine bıraktığının altını çizen Bakkal, "Bu takımın oluşumunda hiçbir dahilim yoktur, yapılan transferlerin üzerine gelmişimdir. Bu takımın başında 10 maça çıktım. Gelirken de sıkıntılarımızın olacağını söyledim. Ne ben teknik direktörlüğümü tartışırım, ne de bu alınan sonuçları kendime bağlarım. Bu bir yönetim takdiridir, kendi isteğimle olan bir şey değildir." diye konuştu.
Bundan sonraki süreçte Gençlerbirliği'ne başarılar dileyen Bakkal, "İnşallah benim ayrılmam, yani onların beni ayırması, her iki taraf için de iyi olur. Ben ve ekibim burada çok daha fazlasını yapabilecek güçteydik, buna da çok emindim. Maalesef ki yönetimin takdirine saygı duymamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"HATALI OLAN BEN DEĞİLİM"
Mesut Bakkal, geçen sezon Kayserispor ile iyi bir çıkış yakaladıktan sonra nereye geldiğinin çok farkında olduğunu kaydederek, "Gönderilmemdeki sebep ne? Ben hatalı değilim." dedi. Ankara'ya Gençlerbirliği'ni çok sevdiği için geldiğini dile getiren Bakkal, şöyle devam etti:
"Geldiğim zaman da söyledim, bu takım sıkıntı yaşayacak. 'Birbirimize destek olmamız, arkamda durmanız gerekir.' dedim. Transfer yapıldı mı, yapılmadı. Ben adam gibi Gençlerbirliği'ni seçtim ama arkamda durulmadı. Taşın altına elimi değil, kafamı soktum. Transferler beni hiç ilgilendirmiyor. Bu konuda da bir şey söylemek bize yakışmaz." şeklinde görüş belirtti.
Bakkal, "Dışarıdan müdahale ile takımı sabote eden oyuncu hissettiniz mi?" sorusuna ise birkaç kez üst üste "Hissettim." yanıtını verdi.
Gidişinin Gençlerbirliği için bir milat olması temennisinde bulunan Bakkal, "Ancak durum çok kötü. Bu takımı benden başka kimse kurtaramazdı, net söylüyorum. İsterlerse megaloman desinler. Ben burada her fare deliğini dahi bilen biriyim. Bu iş, özellikle benim gibi fedakarlık yapmış insana karşı bu kadar ucuz olmaz." ifadelerini kullandı.
Transferin bitmesine iki gün kala yöneticilere "Eğer alabiliyorsanız, iyi oyuncu bulabiliyorsanız alalım." dedim diyen Bakkal, şunları söyledi:
"Aatıf Chahechouhe, Volkan Şen ve Faty ile görüştük, 'Alalım.' dedik. Yöneticilere, 'Elinizdeki oyuncular Fransa liginde oynamış oyuncular, bir bakalım.' dedik. Takımla çalıştıktan sonra yaklaşık 2 hafta önce de kesinlikle transfere ihtiyacımız olduğunu söyledim. Ondan sonra her şey değişti. Ne diyecektik, 'Bu oyuncu grubu rezil, oynamaz.' mı diyecektik? Sonuçta mücadele edeceğiz. Beş adam istedik. 'Gerekiyor mu, gerekmiyor.' diyen insan futboldan zaten anlamaz. Üzgün değilim çünkü benim dahilim yok. Teknik direktörlüğümü bu takımda tartıştırmam."
Gençlerbirliği'nin masaya yatırılmasına üzüldüğünü vurgulayan Bakkal, şunları kaydetti:
"Buraya 4. kez geliş gidişim, bu kez burayı inanılmaz zayıf gördüm. Bunu söylemeye hakkım var çünkü istemeden işime son verdiler. Beşinci kez gelmem gerekse yine gelirim. Burayı seviyorum. Gençlerbirliği, benim için çok farklı bir kulüp. Net söylüyorum, ne gelirken para istedim ne de düşündüm. Gençlerbirliği'nde maddiyatla benim alakam yok. Belki de 10 maç sonra 'Gel bizi kurtar.' denecek belli mi olur."
Basın toplantısının ardından futbolculardan Serdar Özkan, Orhan Şam, Zeki Yavru ve Muric ile malzemeciler ve kulüp personeli, dışarıya çıkarak Mesut Bakkal ile vedalaştı.
