Muarrem Or, Dünya Anti-Doping Ajansı'nın (WADA) bir süredir ''biyolojik pasaport'' uygulaması yaptığını belirterek, ''Sporcuların düzenli olarak kan ve idrar numuneleri alınıyor ve kayıt ediliyor. Değerlerindeki oynamalara bakılıyor. Son dünya şampiyonasında da kan değerleri alındı. Son alınan numunelerle 3-4 yıl önce alınan numuneler karşılaştırılıyor. Bu sadece bize değil, tüm dünya sporcularına uygulanan bir yöntem'' diye konuştu.
Bekele'nin şampiyonu olduğu 2009 Avrupa Salon Şampiyonası'ndaki hemoglobin değerleriyle son alınan numunelerdeki hemoglobin değerlerinin farklı olması nedeniyle Türkiye Atletizm Federasyonu'ndan savunma istendiğini kaydeden Or, ''Bekele, savunmasını hazırladı ve yolladık, ama kabul etmediler. Şimdi daha detaylı bir savunma hazırlıyoruz'' dedi.
Biyolojik pasaport uygulamasını insan haklarına aykırı bulduklarını anlatan Or, ''Hemoglobin değerleri bir çok nedenden dolayı oynayabilir. O dönem doping testinde temiz çıkan bir atletten bu şekilde savunma istenmesi çok mantıksız. Ellerinde net bir şey yok. İspatlayamadıkları, ortada olmayan bir nedenden savunma istiyorlar. Biz de buna yönelik değişik bir savunma vereceğiz'' ifadelerini kullandı.
''Uygulama tam bir komedi''
Bekele'nin Avrupa şampiyonu olduğu dönemde birlikte çalıştığı antrenör Ertan Hatipoğlu ise Bekele'nin şampiyon olduğu yarış öncesi ve sonrası doping kontrolüne girdiğini ve temiz çıktığını kaydetti.
''Dopingle savaşa ben de varım ama böyle değil'' diyen Hatipoğlu, şöyle devam etti:
''Neredeyse 2 yıl önce ayrıldığım bir sporcu ve son iki yıldır ne yaptığını bilmiyorum. Sporcunun şimdiki durumu için benden hesap soramazlar. IAAF'ın biyolojik pasaport uygulaması tam bir komedi. Hangi uzun mesafecinin hemoglobin değerleri oynamıyor? Adalet nerede. Tüm sporculara aynı uygulamayı yapabilecek mi? Hayır. Gözüne kestirdiği 1-2 sporcuya yapacak. Şeffaflık nerede? Kaldı ki bu sporcu yarış sırasında girdiği tüm testlerde temiz çıkmış.''
