Beşiktaş'taki yanlışların Türkiye ve Devler Ligi'nde sıkıntı vereceği belliydi. Şampiyonu zirveden uzak tutan teknik nedenler 2 bölgede net biçimde görülüyor: Forvet ve bu bölgeyi beslemekten sorumlu orta saha. Özellikle orta sahada bir 'beyinin' olmaması, pas hataları oyun ve hücum organizasyonlarını etkisizleştiriyor, aksatıyor. Futbolda başarı; savunmada sağlam, orta sahada üretken, forvette ise pozisyonlardan yararlanmakla elde edilir. Artı olarak rakibe baskı yapmak, yüksek tempoda oynamak, pas organizasyonunda hızlı olmak şarttır. Beşiktaş, iki kupa kazandığı geçen sezon, sürekli olmasa da çoğu maçlarda böyle oynuyordu. Bu sezonki futboluyla izleyene heyecan, keyif vermeyen takımda bazı futbolcular, bireysel becerileriyle dikkat çekiyorlar. Örneğin savunmada Ferrari ve Sivok, orta sahada Ernst, haksız eleştirilen Tabata ve Ekrem. Ernst'e takımın yarı gücü diyebiliriz. Onsuz Beşiktaş bir hiç gibi! Kapalı savunmaları en iyi açabilen Tabata, takımı rakip kaleye taşıyan, şut atan, pas veren, yetenekli bir oyuncu.
Verim alabilmek Mustafa Denizli, nedense bu oyuncuya ısınamamış görünüyor ki bir türlü 90 dakika şans tanımıyor. Trabzon'da da kementi yedi! Bu şekilde Brezilyalı'dan asla verim alınmaz. 8 milyon euro bonservis bedelinin ikide bir gündeme getirilmesi de Tabata'nın verimini düşürüyor. Yeteneği tartışılamayacak diğer futbolcu Ekrem Dağ. Kale hariç hemen her mevkide oynayabilecek yetenekte olan Ekrem, verilen her görevi yerine getirerek katkı sağlıyor. Bireysel becerilerin, takım geneline yansımasıyla başarı gelecek, başarı ise zirveye tırmanışı hızlandırarak, motivasyonu güçlendirecektir. İLKER ATEŞ: 22 yıl önce Sabah'ın Spor Müdürlüğü'nden, yeni yayın Bugün'e geçmiştim. Odama, yanında bir delikanlıyla girdi ve şöyle dedi: "Oğlum Erhun'u yetiştirmen için sana emanet ediyorum." Erhun, meslekteki ilk adımını yanımda attı. BJK TV'de babasına, gözlerini huzur içinde yumdurduğuna inandığım programlar yaptı. Nur içinde yat sevgili İlker...