Bu maçı kazanmak 6 puanla büyük ölçüde gruptan çıkmak demekti. Günlerdir "Elano nerede?" diye ortalık karışırken dün akşam sahadaydı. Gayet mütevazı oyun planı ve alan-pres ile orta sahasını kalabalık tutan Sturm Graz gereğinden fazla gol fırsatı yakaladı. 45+1'deki Balta ve Servet'in ortak kademe hatasından yenen gol aslında bağıra bağıra gelmişti. Arda'dan organizasyon görevi alındığı için verimi ciddi şekilde düşüyor. Nitekim Elano'yu Ayhan ve Arda ile oynattığınız zaman bir liderlik karmaşası yaşanıyor ve randımanlar düşüyor. Dar bir koridorda oynamayı sevmeyen Arda-Ayhan diyaloğu sağlıklı işlemeyince Keita'ya da doğru toplar gelmiyor.
Ya üç puan ya da hiç Zaten 25 dakika ileri çıkmayan Sturm Graz savunması ve orta sahası bu dakikadan sonra kendine güveni gelince ataklarını süratlendirip Galatasaray savunmasını eksik yakalamaya çalıştı ve bunda da başarılı oldu. Baros'un yanına Nonda monte edilince "Defans ne zaman akla gelecek?" diye düşünmeden edemedim. "Ya 3 ya da hiç olmasın" diye bakmak lazım olaya. Galatasaray'daki en önemli artı inanılmaz kazanma azmiydi. İkinci yarının büyük bölümünde Galatasaraylı oyuncular oyun disiplininden kopsalar da hırs ve azimle oynadılar. Tipik 3'üncü dünya veya Latin ülkeleri şablonu çıktı ortaya. Sturm önünde gördük ki sonuç ne olursa olsun disiplinli ve haddini bilen ekipler karşısında Galatasaray zorluk yaşayacak. Bu gruptan öyle veya böyle çıkılacak ama ilerisi için ciddi derslerin alınması lazım...