Bellek yenileme bankası, mudilerine, mazideki acı hatıraları da veriyor. "6'da 6'yı en son nerede gördünüz?" diyenlere inat. Zamanın aynası yaşayan herkese açıktır. Ligde kayıpsız yürümenin nostaljisi güzel de... Gelecek nasıl? Daum'la Denizli'de tarihin acı finalini yaşayan Fenerbahçe taraftarı, bazı gerçekleri görmeye başladıysa. Islıklar niye tedirgin ediyor insanları? Merak ediyorum, övgüleri kabul edenler, eleştiriyi niye reddeder? Futbolcular tanrı mıdır? İnsanların çöp kutularından beslendiği, asgari ücretin insanlık dışı olduğu bir ülkede, futbolcu beyefendi yılda 2 milyon euro alacak. Kendisinden istenen 90 dakika mücadele ve sorumluluk. Formasına saygı. Bunları yapmayacak ve ıslıklandığı için tribünlere meydan okuyacak. O takımın teknik patronu da, "Kazım da insan" diyecek. Islıklar insan olana çalınır zaten. Tepkilerden nasibini alsın da, tribündeki insanların sevgisine layık olsun diye. Kazanmayı sadece puan kazanmak sayan bir teknik adamın, böylesine biçare bir destekle neler kaybettiğini anlaması mümkün değil. Bizler gerçek değerlerimizi kaybettiğimiz içindir ki, maç kazanmak her şeydir. O yüzden soruyorlar ya... "6 maç üst üste kazanan bir takım ıslıklanır mı?" Ligin başındaki kazanma arzusu, gittikçe azalmaya başladıysa... Futbolcular arasındaki bağlarda kopukluk hissediliyorsa. 6 maç kazanan takım da ıslıklanır. Kazım gibileri sorumsuzluğun sembolü olup da, takımda yer buluyorsa... UEFA'da final hayalleri taşıyan bir takım, Twente gibi sıradan bir takıma yeniliyor da, akıllardaki soru işaretlerini çoğaltıyorsa... Elbette ıslıklanır. Küfür edilmedikçe, ıslık ve beyaz mendil harika bir uyarıdır.
***
Çiçekler kuruduktan sonra, su vermenin anlamı yoktur. Hayata derin bakanlar da bunu bilir, ıslıklayanlar da. Çünkü, bir çiçek nasıl tutulursa en narin yerinden. Onlar öyle tutarlar, gönül verdikleri takımın ellerinden.
* * * Ekranda Premier Lig maçlarını izlerken, harika bir yorumcuyu da dinliyorum. İbrahim Altınsay'ı... Yorumcu çetelerin kulaklarını çınlatarak!