Futbolda kazanmak için rakibin üzerine yüklenip, kanatları iyi kullanacaksın, kaleyi yoklayacak ve son vuruşları iyi yapacaksın. Dün ilk yarıda soyunma odasına yenik giden Beşiktaş bu kuralların hiçbirini iyi çalıştıramadı. Galatasaray rakibinin üzerine daha az gelmesine rağmen Keita'nın etkili ortaları ve son vuruşlardaki beceri ile golü bularak ilk devreyi mutlu kapatan takım oldu. Koskoca ilk 45 dakikada Beşiktaş sadece iki kez 35 ve 40. dakikalarda kaleyi uzaktan şutlarla yokladı. Bunun dışında şut göremedik. Holosko ve Nobre gibi gole yakın isimler yedek kulübesinde otururken, Nihat ile tek forvet oynayan Beşiktaş akınları son vuruşlardaki eksiklik nedeniyle eridi gitti. Serdar ve Tabata'nın destekleyemediği Nihat etkisiz kaldı. Zaten Mustafa hoca da onu devrede oyundan aldı.
Atamayana atarlar kuralı İkinci 45'te Beşiktaş'ın gol ayağı Bobo oldu. Tabata'nın yerine ise Fink girdi. Kartal geriye düşen her takım gibi bu yarıya daha baskılı başladı. Aşırı baskı oyunun hakimiyetini Beşiktaş lehine çevirdi. Hatta Serdar iki kez gole çok yaklaştı. "Atamayana atarlar" lafı 65'te gerçek oldu. Bu kadar gole yaklaşan, futbolu Galatasaray kalesine yıkan Beşiktaş, maçın iyi isimlerinden Baros'un altıpasta önüne düşen topla golü bulmasıyla tüm siyah-beyazlıları üzüntüye boğdu. Golden sonra Denizli oyuna Holosko'yu da aldı ama ata binen çoktan Üsküdar'ı geçti. Beşiktaş'ta mağlubiyetin mimarı ne yazık ki Rüştü oldu. Her iki golde de inanılmaz iki hata yaparak takımını yaktı. Buna bir de hakem Yıldırım'ın çalmadığı düdükler eklenince sonuç kaçınılmaz oldu. Mustafa'nın rakibine attığı kafasını es geçen, ceza sahası dışında kaleci Franco'nun topa elle müdahalesini görmemezlikten gelen hakem Yıldırım oyunun kaderini direkt etkiledi. Yani dün gece Beşiktaş'ı adeta Yıldırım çarptı! 3. gol yine Baros ile geldi. Böylece lider Galatasaray ile aradaki puan farkı da 9'a çıktı. Artık Beşiktaş'ın işi çok daha zor.
