Başkan Aziz Yıldırım kongrede çok iddialı konuştu. "Savaşan takım yaracağız" dedi. "Fenerbahçe eski günlerine geri dönecek" dedi. "Bu sene Şampiyonlar Ligi'ne katılamadığımız son sene olacak" dedi. Şampiyonluk sözü verdi. Belli ki o da milyonlarca Fenerbahçeli gibi çok üzülmüş ve kızmış. Kadroda radikal değişiklikler yapılacağı o gün anlaşılmıştı. Transferler yapılacak ama burada önemli olan gerekli yerlere, gerekli transferler yapabilmektir. Eskiden kulübün kapısının önünden geçenler alınır, kadro şişirilirdi. Ama şimdi sevinerek görüyoruz ki o günler çok geride kalmış. Edu sakat, Yasin Sivas'a gitti, Lugano belirsiz. Bu bağlamda baktığımızda Bilica ve Bekir transferleri çok yerinde. Yalnız Daum ölü top organizasyonlarına bayılır. Hatırlarsanız ilk şampiyonluğunda atılan gollerin yarıdan fazlası bu tip organizasyonlardan gelmişti. O zaman takımda Luciano vardı. Hücum ribauntlarında rakiplerine ezici üstünlük sağladı. Bu sene de aynı işi Lugano yaptı. Bilica ve Bekir'in bu konuda artıları fazla değil. O yüzden Lugano ile de anlaşılırsa bu bölgeyi düşünmeye gerek yok, sağlama alınmış demektir. Daha yapılacak işler var. Maldonado, Josico gibi yabancılarla henüz yollar ayrılmadı. O bölgeye de iyi bir isim şart. O isim de Daum'un listesinde mutlaka vardır. Forvete de takviye gerekir. Aragones elindeki iki kralı kullanamadı. Semih ve Güiza Daum'la beraber değişik bir sezon geçirebilir. Kanatlara yapılacak takviyelerle de çok iyi bir takım ortaya çıkacaktır. Biraz sabır.
***
Yazımı kaleme alırken Fenerbahçe Ülker- Efes Pilsen maçı daha başlamamıştı. Yani skoru bilmiyorum. Hak eden iki takım final oynuyor. Bütün maçlar çok çekişmeli geçiyor. Umarım bu akşam da (dün) böyle olur. Abdi İpekçi gene dolacak. Taraftar işin farkında. Sürekli pompalanmaya çalışılan "Sportif başarı yok" masallarını yemiyor. "Sportif başarı yoksa, bu takımın finalde işi ne" diyorlar. Fenerbahçe yarıştığı 9 branşta (bayanlarla beraber 17) şampiyonluğa oynayan dünyadaki tek kulüptür ve Türk sporuna verdiği hizmetten dolayı ödüllendirilmelidir. İzninizle yazıma burada noktayı koyuyorum. Çünkü Abdi İpekçi için yola çıkma zamanım geldi.