Bir çiçekle yaz olur mu? Mantıklı bu atasözüyle yaz ayının "bir çiçekle" gelmeyeceği vurgulanmak isteniyor. Bu atasözünü, bir de Beşiktaş'ın oyun düzenine çevirelim: "Bir Ernst'le Beşiktaş'ın futboluna sonuç veren dinamizm, kalite gelir mi?" Gelir! Alman ön liberonun görev yaptığı ve 13 puanın toplandığı son 5 maçta bu görüldü. Ernst salt ön libero değil, her yerde oynayabilen, çok yönlü bir yetenek. Libero; serbest, boş adam demek. Bir görevle sınırlı değildir. Savunmanın arkasındakine "arka libero", önündekine "ön libero" denir. Ernst, farklı bir ön libero! Maç süresince sahanın her noktasında görülebiliyor! Üstün önsezisiyle rakipten top çalıyor, rakibinin pozisyonunu bozuyor, arkadaşına pozisyon hazırlıyor ve pozisyona da giriyor. Oyunda sakin ama agresif. Topa sağlam, sert giriyor. Rakibine profesyonelce faulle engel oluyor. Sivas'ta da çalışkanlığıyla dikkat çekti.
Zirvede korkunç takip Ernst'le Beşiktaş'ın futbolu çok farklılaştı. Güven kazanan savunma, artık basit hataları yapmıyor, hücumların gözü arkada kalmıyor. Beşiktaş'a büyük kazanım sağlayan en büyük gelişme; Denizli'nin, Bobo-Nobre'yle "çift santrfor"a yönelmesi! Çift forvetle Beşiktaş son 14 maçın 11'ini kazandı, 3 karşılaşmada berabere kaldı. Bu galibiyetlerde 2'si ligde, 4'ü kupada olmak üzere 6 gol atan Bobo, moral ve özgüven kazandı. Öteki santrfor Nobre'nin rakip filelere bıraktığı gol sayısı ise ligde beş, kupada ise iki. Denizli, golleriyle tam gaz giden bu ikiliyi Sivas'ta büyük bir hatayla birbirinden ayırarak, liderliğini elinden alabileceği rakibinin ekmeğine yağ sürdü! İki golcüyü birbirinden ayırarak Beşiktaş'ın gol gücünü düşürdü, Sivasspor'u ise yüklenmeye yüreklendirdi! Ancak, zirvede korkunç takip sürüyor ve Sivasspor'un, takipçisinin nefesini ensesinde hissetmesi Beşiktaş'ın güç, özgüven ve şansını ayakta tutuyor!
