F.Bahçe'nin deplasmanda A.Gücü ile berabere kalması medyada ağır eleştirilere neden oldu. Hasbelkader futbol yorumcusu olmuşları bir tarafa bırakalım, futboldan anladığı için prim yapmış Rıdvan Dilmen gibiler bile açıkça görülen bu kötü futbol ve sonucun nedenini bulamayıp, sarı-lacivertli takımın son haftalardaki çıkışının durduğunu belirttiler.
Kadro değişince Oysa bunun tek nedeni Luis Aragones'in oturmuş ve başarı sağlamış kadroyla oynamasıydı. Porto maçını düşünerek takımın uyumlu ve etkili sol kanadını yani Roberto Carlos ile Uğur Boral'ı hiçbir sakınca olmadığı halde dinlendirmek istemesi, sakatlığı nedeniyle haftalardır maç yapmayan ve formunu kaybetmiş Alex'in de beklenen performansı gösterememesiydi. Alex'in gününde olmaması F.Bahçe'nin hücum organizasyonlarının yetersiz ve etkisiz kalmasına neden oldu. Forvette tek başına kalan, zaten bu nedenle yeterli olamayan Güiza'nın çabalamaları boşuna olmuş, orta sahada atağa kalkan Selçuk'u da top kayıpları nedeniyle oyundan alınması nedeniyle de adeta takım kolsuz ve kanatsız kalarak "çabalama kaptan ben gidemem" durumuna düşmüştü. Yani kötü futbolun tek nedeni kadronun adeta forvetsiz oynatılmasındandı. Daha iki hafta önce aynı rakibi aynı sahada 7 eksikle yenen F.Bahçe'nin 11'i atak bakımından daha etkili ve pozisyonlar bulan bir görünümdeydi.
Hava farklı olur Aragones bununla da kalmadı, yanlış değişikliklerle İlhan Parlak, Ali Bilgin ve Burak gibi golcü ayaklar yerine orta saha elemanları alınca böyle bir sonuç ortaya çıktı. Deivid döküldü, Emre forvete yardım edemedi, Gökhan'ın tek başına yaptığı bindirmeler netice vermedi. F.Bahçe yarın sahaya Volkan-Gökhan, Edu, Yasin, Carlos-Kazım, Emre, Josico, Uğur-Alex, Güiza tertibiyle çıkarsa Porto karşısında son maçlardaki gibi etkili olur ve iyi bir sonuç alabilir. A.Gücü ile Porto maçı kıyaslanmamalı. Çünkü bu karşılaşmaların havası başka oluyor.