Bu maçın bir futbol maçı olmasının daha ötesinde önemi ve anlamı var mealinde şeyler söylemiştim daha önce. "Bu sadece bir futbol maçı değil anlayışların-kavrayışların çatıştığı bir karşı karşıya geliş" demiştim. Başka anlamlar yüklendiği ve çağrışımlar taşıdığı doğrudur. Onun için bir futbol maçından önce duyduğunuz; "Puan ya da puanlar almaya geldik!" türünden geyiklerle başlamadı karşılaşma. Teknik ekibin durumu, taktik anlayışın ne olacağı, sahadaki diziliş, oyuncuların cevvaliyeti, Avrupa kupası maçlarında alınan sonuçlar, oynanan oyun... Bir sürü şey yazılır çizilir oldu. Belki eli kalem tutanları da bir anlamda başka şeylere zorluyordu bu maç. Öyle olmadı mı? Ezilen ve yenilene bile saygı duyulmuyor mu? Yalnız bir şey var; bir klasik olan Saracoğlu mağlubiyetleri serisini devam ettiren Fenerbahçe bütün o tartışmaların dışında bir düzelme sürecine başlayacağını göstermiş oldu mu? O maça kadar yolunda gitmeyen şeyler bu derbiyle birlikte düzeldi mi sizce? O kifayetsiz diziliş ve orta saha sorunu bitip tükendi mi sizce?
Skibbe yolcu edilebilir Galatasaray bu maçtan sonra teknik direktörünü gönderebilir. Soruna çözüm üretecek bir kadroyu elinde bulunduruyor çünkü. Yeni teknik adam bu minvalde bir seçimin ürünü olabilir. Peki Fenerbahçe? 10 maçtır kenarda oturan ve nasıl bir oyuncu olduğu tartışlmalı Josico ile haftalardır süren problem çözüldü mü gerçekten? Alex'in yokluğunda üretilen çözüm gelecek dönemin çözümü olacak mı sizce? Bu maçta Fenerbahçe orta sahası tıpkı Galatasaray'ın Avrupa'daki haline büründü. Koştu, top çaldı, pres yaptı ve topu akıllı kullandı. Eh hep söyledim maçı o Fenerbahçe değil de Galatasaray mı kazanacaktı? Ustaca kurulmuş bir dizaynda yayıldı sahaya Fenerbahçe. Defansta sağlam, defans önünde sürpriz iyi oyuncular ve ileriye yine sürpriz çıkışlar yapan gerideki adamlarıyla... Şimdi bu maçtan aklımda ne kaldı onu söyleyeyim; teknik direktörünün tartışmalı pozisyonunu bir süreliğine bozdu sarı-lacivertliler. Ne zamana kadar? İkinci bir kötü sonuçlu maça kadar. Bu kesinlikle böyle...