Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Fikstür  
Mobil Eğlence  
SMS Paketi  
Ana Sayfa  
Arşiv  
     
Sayısal loto
Spor toto
Şans topu
Bizim takım!..

Fatih Terim Euro 2008 maçlarından sonra sık sık bu deyimi kullanmıştı; "Size yazılarınızı değiştirttiğimiz için üzgünüm." Üzgün değildi tabi, kendisine takım tertibinden dolayı kıyasıya eleştiren Türk basınına göndermelerde bulunuyordu. Spor yazarlarının sık sık başvurdukları bir yol bu. Maçın üçte ikisi oynanmış, üç aşağı beş yukarı futbol ve skor ortada; o ana kadar sahada olan bitenlere göre yazı yazılmış. Teknik direktörler ve futbolcular kıyasıya eleştirilmiş, yerin dibine sokulmuş. Takımın yanlış dizilişinden tutun da oyuncuların beceriksizliğine kadar bir yığın cümle kurulmuş. Fakat futbolun sürprizleri hiç vazgeçmiyorlar. Son dakikalarda gelen bir gol tüm dengeleri değiştiriyor, kıyasıya eleştirilen takım maçı kazanıyor. Şimdi ne yapmalı? Maçın büyük bölümündeki yanlışlıklar dile getirilmeli mi, yoksa tüm o yazılanları çöpe atıp tabelada yazan son rakamlara göre yazıyı yeniden dizayn mı etmeli? İşte burada spor yazarlığı ile skor yazarlığı farkı ortaya çıkıyor. Yazılarını değiştirmeyenlere sözüm yoka ama ya diğerlerine ne demeli! Yazılarını değiştirmelerinin en önemli sebebi taraftar gibi davranmaya meyilli olmaları... Yazılarını yazarken "Bizim takım" diyebilecek kadar ileri gitmeleri. Elbet spor yazarlarının da tuttuğu takımlar var. Zaten genel olarak kendi tuttukları takımları yazmak gibi bir eğilim de ortalıkta duruyor. Ama, futbol karşılaşmalarını izleyip yorum yazmakla yükümlü olan kalem erbabının tribündeki taraftar gibi gönlünden geçeni değil sahada gördüğünü yazmak esastır. Kötü oynadığı bir maçta iki gol attı diye takımını göklere çıkarıp taraftarın gönlünü hoş etmek için kalem oynatan bir sürü kişi var bu ülkede.

Merakla beni izlediler
Bu çok daha derin ve spor basını adına geniş bir konu. Bana bu satırları yazdıransa Galatasaray- Konyaspor maçı oldu. Bu maçı bayram tatili için bulunduğum köyümde, kahvehane ortamına diz üstü bilgisayarımı koyarak izledim. Haliyle pek çok meraklı Galatasaray taraftarı da yazımı yazarken beni izlediler. İlk yarıda yanlış oyuncu seçimleriyle çoğalamayan, verimsiz ve kısır bir Galatasaray izledik. İkinci yarıdaki değişikliklerle takım kendini bulup farka gidince beraber izlediğimiz Galatasaray taraftarından "yazıyı değiştirirsin artık" takılmalarına muhatap oldum. Taraftarda da böyle bir beklenti var ne yazık ki! Takımı kazanınca diğer tüm olumsuzlukları okumak istemeyen, sadece coşku ve yüceltme talep eden bir taraftar kitlesi var. Anlı şanlı "skor yazarlarımız" da bu isteği körüklüyorlar. Artık taraftar istiyor da onlar öyle mi yazıyorlar, yoksa onlar öyle yazdığı için böyle bir taraftarlık anlayışı mı ortaya çıktı bilemiyorum. Ama benim yazım ortada, ilk yarıdaki yanlışları yazmak da görevimiz, ikinci yarıdaki doğruları da. Zihnimiz bildiğince, kalemimiz yettiğince spor yazarlığı yapacağız. Belki skor yazarlığı yapsak, amigoluğa yönelsek, rakiplere sataşsak ve iğnelesek, sırtımızda formayla yazı yazsak getirisi yüksek olacak ama... Ben böyle mutluyum...



YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kadıköy'e doğru   / 03-10-2008
 Mehter takımı!   / 29-09-2008
 Garip yorumlar   / 28-09-2008
 İlk kez ışık var   / 22-09-2008
 Zor dostum zor   / 19-09-2008
 Ana fikir yok   / 14-09-2008
 Ümit Karan'ı satın   / 11-09-2008
 En güçlüsü...   / 07-09-2008
 Kısırlık!   / 01-09-2008
 Konuşmak kolay   / 31-08-2008


 
 

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Künye | Ana Sayfa

Turkuvaz Medya Grubu Copyright © 2003, 2008 - Tüm hakları saklıdır.
Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş.

Turkuvaz Media Digital
İlacım sensin
Rakip, ligin en az gol yiyen ekibi...
Feldkamp niye geldi
Kalli' nin gelişi Skibbe' yi...
Dibe vurdu
İdmanda takımına hitap eden...
Hırçın ve Güzel
Umut' la öne geçip Veysel' in...