Artık sürpriz yok Her eşleşme serisinde bazı sürprizler olur. Litvanya şampiyonu kalktı, Glasgow Rangers'ı eledi salı günü. Dün de Belçikalı Anderlecht, zayıf Beyaz Rusya temsilcisi Bate Borisov'a elendi. Türk takımları eskiden zayıf ekiplerden sayılırdı. Örneğin Fenerbahçe, Bordeaux'yu Bordeaux'da 3-2 yendiğinde yabancı ajanslar bu skoru yılın sürprizi diye geçmişlerdi. Takip eden dönemde ise takımlarımız geliştiler ama bugünkü Glasgow, Anderlecht gibi zaman zaman sürpriz mağlubiyetler aldılar. Fenerbahçe'nin bu MTK'ya, Rıdvan Dilmen döneminde İstanbul'da yenilip elenmesi gibi örneğin. Ne var ki bugün rahatlıkla şunu söyleyebiliriz: Artık o günler de geride kaldı. Fenerbahçe tecrübesiyle, kalitesiyle ve anlayışıyla bundan sonra kolay kolay Avrupa'da kendinden zayıf takımlara yenilmez. İşte dün akşamki MTK maçı bunun güzel bir örneğiydi.
Alex yakın oynamamalı MTK, Fenerbahçe'nin yetersiz taraflarını ortaya çıkaramayacak kadar zayıf bir ekip. Fenerbahçe maça yine çok rahat başladı. MTK, kafasında Fenerbahçe'ye peşinen elenmiş, Türk futbol takımlarının 20 sene evvelki halinin bir müsveddesi gibiydi. Yine de tüm bunlar, MTK karşısındaki Fenerbahçe'yi izlerken (ki bu maçta başta Semih olmak üzere her şey mükemmeldi) fikir jimnastiği yapmamamız için bir engel değil. Örneğin Alex'in orta sahaya bu kadar yakın oynaması anlamsız. Defans yapamadığı gibi ofansif yönü de eksiliyor. Semih de Güiza'ya daha yakın oynamalı. Selçuk bu orta saha kurgusunda zorluk düzeyi yüksek maçlarda ne kadar yeterli olur, tartışılır. Emre'den Aurelio'nun yaptığı işi sezon boyunca üç kulvarda beklerseniz yanılırsınız. Takıma çok kaliteli bir defansif orta saha almak, şarttan da öte artık. Kezman gidiyorsa eğer, bu takıma bir tane daha forvet de lazım. Bir Semih, bir Güiza ile lig bitmez. Kalede Volkan'ın yedeği de bence yok. Hacettepe'ye karşı var belki ama derbiler ne olacak, Şampiyonlar Ligi grup maçları, zorlu deplasmanlar... Allah Volkan'ı korusun.