Buruk sevinç Galatasaray'a Kasımpaşa mağlubiyetini ancak Fenerbahçe galibiyeti unuttururdu. Bu derbi, kupa maçı da olsa sarı-kırmızılıların artık kaybetme lüksü kalmamıştı. İlk yarıda sanıyorum futbolcular da bunun bilincindeydi. Karşılaşmaya öyle hızlı başladılar ki Hakan ilk dakikada atsa derbilerin en erken golünü atan futbolcu olarak bir rekoru daha hanesine yazdıracaktı. Onu atamadı ama 4. dakikada güzel bir gol atarak takımını öne geçirdi. İlk yarı çok hareketli olaylara sahne oldu. Maçın hakemi Cüneyt Çakır, Lugano'yu haklı olarak ikinci sarı karttan oyundan atarken bu dakikadan sonra anlamsız kartlar çıkartması çok gereksizdi. Özellikle Volkan ve Lincoln'e gösterdiği sarı kartlar yanlıştı. İkinci yarı herkes Galatasaray'dan fark beklerken, Fenerbahçe 10 kişiyle daha diri oynamaya başladı. Ataklarla sarı-kırmızılıları bunalttı. Nitekim Gökhan'ın çok güzel bir golü de beraberliği getirdi. Bu devre Galatasaray'a adeta bir şeyler olmuştu. Oynama istekleri yoktu sanki. Ayrıca fizik kondisyonları da erken bitti. Sezon başından beri benim de ağzımda tüy bitti, "Bu takımın fizik kondisyonu eksik" diye diye... 11'e 9 oynarken bile maça ağırlıklarını koyamadılar. Bana göre çok aciz kaldılar.
Zico'ya alkış Uzatma dakikalarındaki gol Galatasaray'a turu getirdi ama doğrusunu isterseniz ilerisi için bana umut vermediler. Bu kadar eksik kalan bir takımı zar zor yeniyorsan, biraz düşünmek lazım. Kalli yine oyunu seyretti. Değişiklikleri geç yaptı. Zico'yu ise ben tebrik ediyorum. Eksik olmasına rağmen oyuna Semih'i alarak iyi ve yürekli bir hoca olduğunu gösterdi. Kalli ise kılını kıpırdatmadı. Oyuna doğru dürüst müdaheleleri hiç yapmadı. Son olarak maçtan sonra futbolcuların sevinç gösterilerini çok abartılı buldum. Galip gelmeleri güzel ama özellikle ikinci yarıdaki futbollarına bakarak öz eleştiri yapmalılar.
Servisi
