Kalli uçurumun kenarına geldi Galatasaray, Fenerbahçe'ye ilk kez yenilmiyor. Ama böylesine aciz durumda kalarak yenildiği de pek olmuyor. 6-0'lık maçta bile futbol olarak bu kadar çaresiz ve alternatifsiz değildi Galatasaray. Ben, "Asları yoktu, sakatları çoktu" mazeretini kabul etmiyorum. Bir takım 23- 24 kişiden oluşan bir yapıdır ve Galatasaray gibi takımlarda her oyuncu her maçta oynayabilecek düzeyde olmalıdır. Kaldı ki Galatasaray; Beşiktaş ve Trabzonspor derbilerini "aslarının ve sakatlarının" yokluğuna rağmen kazanmıştır. Yani sorun sahada olan futbolculardan çok, kenarda oturan teknik adamdan kaynaklanıyor bence. Daha doğrusu verdiği taktikte, oynattığı sistemde sorun. Siz orta sahayı rakibe teslim ederseniz; bırakın çift libero oynayıp rakibi kitlemeyi, tek ön libero çıkarsanız ve bu mevkide, yerinin yabancısı Sabri'yi denemeye kalkarsanız; sorunun orta alanda olduğunu görmeyip kurtarıcı olarak sahaya sürekli forvet adamlarını sürerseniz; takıma inanç vermezseniz sizin derbiden puan alma şansınız yoktur. İşin ilginci, Kalli de tıkandığının farkında ama çözüm üretemiyor. Yıldız futbolcularla restleşmesinde işi bir türlü toparlayamaması, basından şaka yollu taktik yardım isteyecek duruma gelmesi, çılgınlıklarından mucizeler çıkmasını beklemesi Kalli'yi uçurumun kenarına getirdi. Daha önce, 'Futbolun görünmeyen çarkları Kalli'nin aleyhine işliyor' demiştim. Galatasaray açısından çarkı doğru yönde döndürmenin iki yolu var; ya Kalli yeni yılda olmayacak ya da 2008'de Kalli'nin altında değil de yanında yer alan, yardımcı olan futbol adamları bulunacak.