Yanal ne yapsın? Aslında dün akşamki maçın hikayesini anlatan en iyi görüntü Trabzonspor'un çiçeği burnundaki teknik direktörü Ersun Yanal'ın yüzüydü. Savunmanın yaptığı her hata, orta sahada kaybedilen her top ve forvet oyuncularının her beceriksiz hareketi sonrası Yanal'ın yüzünde aynı memnuniyetsizlik ifadesi vardı. Yanal'ın takımın başına geçmesi ve anntrenmanlardaki görüntüler elbette taraftarın beklentisini yükseltti. Ancak bu kadronun başına değil Ersun Yanal'ı Jose Mourinho'yu getirseniz istikrarlı bir başarı çizgisinin yakalanması çok zor. Yanal takımdaki dengelerle çok fazla oynamadan işleri rayına sokmaya çalışıyor. Ancak tüm bilgi birikimine ve iyiniyetine rağmen ne yazık ki takıma beklenen katkıyı yapamıyor. Çünkü kafasındaki oyunu sahada uygulayabilecek oyunculara sahip değil.
20 dakikada iş bitti İlk haftalarda Trabzonspor'u sürükleyen Gökdeniz'deki düşüş sürüyor. Ceyhun hakemle kavga etmekten futbol oynamaya zaman bulamıyor. Trabzonspor'un gol umudu olarak sahaya sürülen Umut'u ara ki bulasın. Yattara ise bir var, bir yok. Orta sahada canla başla çırpınan Hüseyin ve Serkan dışında takımda vasatı açan oyuncu yok. Evsahibi Denizli ilk 20 dakikadaki futboluyla Trabzonspor'u sürklase etti. Bu süre içinde Serhat'la bir gol bulan yeşil- siyahlı takımın iki topu da direkten döndü. Bordo-mavili takımın transfer gündeminin ilk sırasında yer alan Yusuf ilerlemiş yaşına rağmen ne kadar etkili bir oyuncu olduğunu gösterdi. Tecrübeli oyuncu hem oynadı, hem de organizatör rolüyle takım arkadaşlarını oyuna soktu. Trabzon 2. yarının bazı bölümlerinde rakip kalede baskı kurmasına rağmen aradığı golü bulamadı. Bunda Souleymanou'nun başarılı performansının da etkisi vardı. Uzatma dakikalarında bir kez daha sahneye çıkan Yusuf ise Trabzon forvetlerine 'gol öyle değil ,böyle atılır' diyerek, takımının ikinci golünü attı.
Servisi
