Ultra kalite Kalli, bilinen ismiyle Karl Heinz Feldkamp... Galatasaray'ın teknik direktörü. Gelir gelmez Necati Ateş ve Hasan Kabze'yi istemediğini söyledi. 'Çıldırmış olmalı' dedik. En son dışarıya sızan bilgilere göre kamp kurallarına uymadıkları için Lincoln ve Hakan Şükür'ü kadro dışı bıraktı. Bu isimlere bakınca ona 'Yıldız düşmanı' demek de mümkün fakat o tam bir sistem adamı. Almanlar, ona "Beyaz Tilki" diyorlar. Bu sözü yedi hafta önce duysaydım güler geçerdim. 73 yaşında olduğunu sezon başında öğrendiğimde 'Bir emeklinin Galatasaray'da ne işi var! Sezonu tamamlar mı acaba?' diye düşünmüştüm.
O, yaşıyla ilgili eleştirilere, 'Futbolu ben oynamayacağım, tipik Türk düşüncesi!' diye kendince cevap verdi. Hepimizi daha ilk yedi haftada şaşkına çevirdi. Hem Beşiktaş'a hem Fenerbahçe'ye fark attı. 1992'de de Galatasaray'da görev yapmış, takımına hem kupa hem de lig şampiyonluğunu yaşatmıştı. O, bizim hocalarımızın hiç yapamayacağı operasyonları, çıkaramadığı neşteri, gösteremediği cesareti gösterdi. Hocalarımızın ondan alacakları çok ders var! Şu ana kadar gösterdiği performans, yaptıklarına da haklılık kazandırdı. Kuralları koydu. İsimleri yazmamıştı. Yaptıkları da gösterdi ki onun takımında 'dokunulmaz' yok, 'yıldız' yok. Herkesin sınırlandırılmış alanı var. Hemen her konuşmasında enfes manifestoları, ince dokundurmaları, bizleri uyandıran ifadelerinin kemale ermişliği, babacan görüntüsü ile kızmadan, kızdırmadan mesajlar veriyor. Başarı için sadece yıldızları almak değil bazen onları dışarıya da almak gerekiyormuş demek ki. Başarı herkesi susturur, derler. Şimdi susma zamanı.