Sessiz 'lig' olmasın Futbol, cazibe merkezi olan bir oyundur. Tanışan, tanışmayan insanları bir araya getiren, dinamik ve sürprizlere açık, kazanmanın yanında, kaybetmenin de olduğu bir oyun. Adı üstünde, oyun! Sonunda biri kazanacak. Biz, futbolu herhalde farklı seviyoruz ki kaybedince kendimizi de kaybediyoruz. Vuruyoruz, kırıyoruz; giriyoruz, dövüyoruz; atıyoruz, atlıyoruz. Sonuç: Futbolun gözyaşları! Galatasaray seyircisi, takımına çok büyük zarar verdi. Ekonomik kaybın yanında tribün desteğini de önemsiyorum. Son yılların gözü okşayan takımını kurdular, müthiş yıldızları var ama arkalarında seyirci yok. Bence, seyircisiz maçlar "ölü maçlar" dır.
Daha ilk haftadan, bu konuyu yazıp "Acaba birilerine mesaj verebilir miyim?" diyordum; haftaların gündemi değişti. Ancak bu hafta yazmak şart oldu. Futbolumuz freni patlamış araba misali delice gidiyor. Biri, bu gidişin önüne geçmeli ve "Dur!" demeli. Buradan TFF'ye dönük yazınca şunu diyorlar: Bu adamın başka işi gücü yok, bizimle uğraşıyor! Eğer TFF, yazdıklarımıza böyle bakıyorsa "Futbolun patronu neresi?" demek lazım. Hep, bir avuç holigan teranesi, saha kapatma, para cezası, seyircisiz, tatsız tuzsuz maçlar ile günü kurtarmayı bırakıp futbolu kurtaralım! Sezon başındaki bu fecaat, inanın, ilerisi için akla hayale gelmeyecek tehlikelere işaret ediyor. Görün! Kulak tıkayarak, göz yumarak olmaz bu işler. Kuralı ve cezayı sezonun başında belirleyin ve kimseye de ayrım yapmayın. TFF yönetiminin içinde Trabzonlu bir arkadaş var: İbrahim Usta! Geçenlerde konuştu(!) T a r a f s ı z olunması gereken durumlarda şirinlik yapıp kuralı ve yaptırımını değil, hakemi suçlamayı tercih ediyor. Bilmiyor mu olayların sonucunu! Bal gibi biliyor. Serde Trabzonlu ya, bir yerlere "Arkanızdayım" demesi lazım. Çok komik! Yıllardır "masum taraftar", "bir avuç fanatik" diye diye futbolumuzu bu hale biz getirmedik mi? Bugün Trabzon'u kazanalım, yarın Bolu'yu, Diyarbakır'ı derken bir bakmışız futbol elimizden kayıp gitmiş. Ezcümle; futbolun doğrularını yazalım, radikal kararlar alalım... Kim altında kalırsa kalsın. Nokta.