Bi kafa, bi kafa daha Bugün 30 Ağustos, şanlı kurtuluş destanımızı yazan tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Böyle bir günde Avrupa arenasına çıkan Beşiktaş, ilk maçta elde ettiği avantajının rahatlığıyla ilk dakikalarda oyunu rolantiye aldı. Savunmada bolca yan pas yapan ve garanti toplarla ileriye çıkmayı hedefleyen Kartal bu manteliteyle oyunu kontrol eden taraf oldu. Zaman zaman Serdar, Rico, Delgado, Tello dörtlüsünden üçü aynı bölgede buluşunca seri paslaşmaları bir yandan seyir zevkini arttırırken diğer yandan Kartal'ın vites yükseltmesini sağladı. 25. dakikadan sonra sağdan Serdar Özkan'la, soldan İbrahim Üzülmez ve Tello'yla bindirmeye başlayan siyah-beyazlılar rakip kalede pozisyon da bulmayı başardılar. Bobo'nin iki sıyırtma kafası, Delgado'nun bir şutu ilk yarıda tribünleri heyecanlandıran gol girişimleriydi.
Delgado, Zürih'i sevdi Klasik 4-4-2'yi disiplinli bir şekilde uygulayan Zürih karşısında Beşiktaş çift forvet ama 1.5 santrforla oynadı. Çünkü Delgado hem klasik santrfor değil hem de çok geride oynayarak Bobo'yla yardımlaşmaktan uzak kaldı. Bu görüntü kale önünde daha fazla etkili olmayı önledi, çünkü dört Zürih'li savunmacıya karşı çoğunlukla Bobo yalnız kaldı. İkinci yarıda her halde Sağlam bir uyarı almış olacak ki, Delgado, Bobo'nun yanından ayrılmadı, Sambacı, topa yükselince arkasına koştu ve çok daha etkili oldu. Devrenin hemen başında Tello'nun harika ortasını kaleciye nişanlaması şanssızlık değil dikkatsizlikti. Çok değil birkaç dakika sonra hatasını affettirdi. Serdar yine sağdan "muz" ikram etti, Delgado bu kez "kafasını kullandı" ve herkesi rahatlattı. Ardından İbrahim Üzülmez'in "muzu" ikram masasındaydı ve Delgado bunu da geri çevirmeyip iki kafayla Zürih'i yerle bir etti. İlk maçta da Zürih'i yıkan Arjantinli böylece İsviçre takımlarını "çok sevdiğini" ispatlamış oldu. Sonuç olarak Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'ne "Merhaba" dedi.