Güldürmeyin adamı Dağ fare doğurdu. Aylardır beklenen karar, nihayet açıklandı. Neticede sıfır artı sıfır, elde var sıfır! Ha 6 olmuş, ha 6+1 ne farkeder? İşi, çocuk oyuncağına çevirdiler. Yine büyük düşünülmedi. Takımlarımızın Avrupa'da büyük başarılar elde etmesi mucize. Kendi ayarındakilerle kapışabilirler ama asla bir Milan, bir Barcelona bir Manchester United gibi olamazlar. Çünkü federasyonumuz, bu kulüplerle bizim kulüplerin eşit şekilde mücadele etmesini istemiyor.
***
Haluk Ulusoy, kadim dostları "Yıldırım Demirören ile Cemal Aydın arasında sıkıştı, kaldı" diyorlar. "6+1 ile ortayı" buldu tezini savunanlar var. Ülkemiz futbolu, kimlerin elinde görüyoruz. 3 kişi, ipleri eline almış, istedikleri gibi at koşturuyorlar. Beşiktaş yabancıya niye karşı herkes biliyor. Fenerbahçe'nin alacağı dünya yldızları ile baş edecek bir portföyü yok. Taraftarına mahcup olacak. Yoksa yabancıya gerçekten karşı olan bir kulüp neden Nobre'yi Türk yapıp, 7 yabancı oynatmak istesin ki. İşte asıl sorulması gereken soru bu. Ama soracak kimseyi ara ki bulasın.
***
Geçen gün bir gazetedeki ropörtajda Adnan Polat'a sorulan "Hiç paranız yoktu. Bu transferleri nasıl yapıyorsunuz?" sorusunun yanıtı havada kaldı. Arkadaşımız ne yazık ki bu önemli sorunun üstüne gidemedi. Evet, herkes merak ediyor. Yokluk içinde olduklarını her daim, kendileri deklare edenler, bu paranın kaynağını açıklamak durumundalar. Adnan Polat, her zamanki gibi "Fenerbahçe bizi kıskanıyor" sözüyle, taraftar popülizmine sığınıp, gündem değiştirmeye çalışmış. Buna kim inanır ki? Allah aşkına Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ı kıskanacak herhangi bir spor dalı mı yoksa tesisi mi kaldı? Hepsinde ezdi geçti. Kıskanacak birisi varsa o da Adnan Polat ve Galatasaray'dır. Şu sıcaklarda bir de adamı güldürdünüz ya! Ne diyeyim, helal olsun hepinize!