Şikeciler salatalık gibidir! Her sene sıkça konuşulur oldu. Önüne gelen hangi takımın, hangi hakemi ya da oyuncuyu ayarladığını anlatmaya başladı. Tüm bu anlatılanlara inansak, bu ülkede bir tane dürüst oyun oynanmadığını düşüneceğiz. İşin aslı öyle mi peki? Bazen, bazı okurlarımdan son derece seviyeli üsluplarla yazılmış eleştiriler alıyorum. "Hocam sen analizlerini yap, bize farklı açılardan bakmayı öğret ama bu alengirli şike, teşvik işlerine girme" diyorlar. Bakın sevgili okuyucular; şu futbol aleminde sırf bana güvenlerinden, benimle paylaştıklarını hiçbir koşulda ve hiçbir yerde anlatmayacağımı bildiklerinden dolayı birçok futbolcu, yönetici, gazeteci, en akla gelmedik sırlarını benimle paylaşırlar. Her şeyden önce doktor olmam, mesleğimin bana öğretisi gereği sır saklamamı sağlar. İşte o sırlar sayesinde de bu doktor, bu futbol dünyasında herkesin bildiğinden daha fazlasını bilir aslında. Ve o nedenle de o bildiklerinin sistem içindeki ağırlığına ve yüzdesine bakarak yapar TV, radyo programlarını, ona göre yazar gazete yazılarını. Siz de bana inanın, güvenin ve bilin ki futbol dünyasının içinde gerçekten haksızlığa, çirkin yollara tevessül eden insanlar vardır. Onlar bir takım operasyonlara da girişmişlerdir. Ama tüm bu "yanlış ve yamuk işler" futbolumuzun küçük bir kısmını oluşturur. Salatalık gibidir hani... Hatırlatayım; salatalığın % 95'i sudur, kalori falan bulunmaz içinde. Haşmetli görünüşüne rağmen içi neredeyse tamamen boştur. O nedenle bu haberlerden yola çıkarak alın teri ile şampiyon olmuş çocukların haklarını yemek, futbol markasının değerini azaltmak, en basit deyimiyle haksızlıktır.