Meydan boş Canaydın, Ulusoy'u sırtından vurdu. Bunu kimsenin inkâr ettiği yok. Ama Özhan'dan 'darbe yedi' diye Aziz Yıldırım'a yanaşması da pek hoş değil
Bir çakı yüzünden Galatasaray seyircisiz oynarken, Fenerbahçe tribününde 11 kişi yaralanıyor ama ceza verilmiyor. Bunu kimse izah edemez
Vestel'in hükmen mağlup edilmesi büyük bir hukuk skandalı. Haluk Ulusoy federasyonu büyük bir zaaf içinde. Artık her konuda ödün veriyorlar
Ligin sonu yaklaşırken her kafadan bir ses çıkıyor ve herkes hakkının yendiğini söylüyor. Eleştirilerin odağında da federasyon var. Bir hak yenme söz konusu mu? Futbol Federasyonu giderek zavallı duruma düşüyor. Açık.
Yani Özhan Canaydın'ın, Haluk Ulusoy'u nasıl sırtından vurduğu belli. Bunu kimsenin inkâr ettiği yok. Ama Özhan'dan 'darbe yedi' diye Aziz Yıldırım'a yanaşmak da pek hoş değil. Yani Disiplin Kurulu'na telefon edip "Fenerbahçe'ye ceza vermeyin" demek ve verilmemesini sağlamak, bir çakı yüzünden Galatasaray seyircisiz oynarken, Fenerbahçe tribününde 11 kişi yaralanıyor ama ceza yok. Bunu kimse izah edemez.
CEZALAR ŞAHSİDİR Belki de Sakarya'ya şirin görünmek için, Vestel'in hükmen mağlup edilmesi bir hukuk skandalı. Orada bir hakemlik aczi vardır. Ortada olay yok. Ne tribünde, ne sahada hakeme yönelik en ufak bir olay yok. Bir adamın hakeme tavrı var. Bir adamın hakeme tavrının cezasının ne olacağı da kitaplarda yazıyor, zaten. Beşiktaş PAF Takımı'ndan Gökhan, hakemi dövdü, ne oldu? Beşiktaş hükmen mağlup mu oldu? Yoo. Tribünde olay yoksa, sahada olay yoksa bir adamın ihanetinden bir takım, bir şehir cezalandırılır mı? Böyle bir hukuk mantığı var mı? Cezalar şahsidir. Anayasa maddesi.
CİNAYET İŞLENİR Ben büyük paralar verip Reinaldo'yu, Ronaldo'yu transfer edeceğime 1'er milyon dolardan 30 tane adam satın alırım, puan kaybetmeye yakın olduğum her maçın 90. dakikasında hakeme bir yumruk çakar, maçın tatil edilmesini sağlarım. Ben hükmen kazanırım. 30 milyon dolara işi bitiririm. Böyle bir emsal oluşturdu Türkiye Futbol Federasyonu. Düşünebiliyor musunuz bu kararın nasıl sonuçlar doğurabileceğini!.. Şike dedikodularının kol gezdiği bir ortamda. Bunların hepsi Haluk Ulusoy federasyonun, büyük bir zaaf içinde olduğunu gösteriyor. Ulusoy federasyonu oy toplamak için artık her konuda ödün verir hale geldi. Yani her maçtan sonra tribünlerde cinayet sebebi olabilecek laflar söyleniyor. Öncelikle de Fenerbahçe'nin yöneticileri. Bir tanesi için eylem yok ve bunların tesirinde kalan hakemler, Fener aleyhine düdük çalamıyorlar. Lugano'ya kırmızı kart gösteremiyorlar. Hasan Şaş'a gayet kolay kart çıkartırken. Fenerbahçeli yöneticiler biliyor çünkü bağırsalar da bir şey çıkmayacak. Ben bir suç işlersem ve bunun cezası verilmezse, ben o baskıyı artırırım. Fenerbahçeliler bu işi bilinçli yapıyorlar. Aziz Yıldırım başkan olduğu günden itibaren tetikçiler kullanmaya başladı. Bu tetikçiler değişiyor ama hep var. Yıpranan değişiyor. Mahmut Uslu'nun lafları artık etki yaratmayınca, Murat Özaydınlı konuşmaya başlıyor. Ya da başka tetikçiler çıkıyor. Bu tetikçiler sürekli konuşuyorlar ve hiçbiri ceza almıyor. Efendim, "Ceza versek ne olacak? Adam yine Şeref Tribünü'ne girecek." O zaman ceza yönetmeliğini değiştireceksin. '3 ay ceza alan yönetici olamaz' de bakalım o zaman konuşabiliyorlar mı? Federasyon ilan ediyor; 'bana istediğiniz kadar sövün, hakemlere istediğinizi söyleyin.' Ondan sonra da kanun çıkarıyor Mehmet Ali Şahin, 'şiddeti önleyeceğim' diye. Nasıl önlersin? Şiddeti tahrik eden kulüp yöneticilerine sen hiçbir ceza veremezsen, nasıl şiddeti önleyeceksin!..
SALDIRMAK SERBEST _Hakemlerin verdiği kararlar büyük tartışma yarattı. Özellikle de verilen ve verilmeyen iki penaltı kararı var. Sizin Tümer ve Nobre'nin pozisyonlarıyla ilgili yorumunuz nedir? Tümer'e çalınmayan penaltı penaltıysa eğer bunun 'penaltı' olduğunu iddia eden kalemleri Galatasaray maçlarını izlemeye davet ediyorum. En az 10 maçı var Galatasaray'ın böyle. Niye yazmıyorlar? Niye sadece Fenerbahçe olunca manşetlere çıkıyor. Köşe yazılarına konu oluyor. Geçen hafta söyledim; o kırmızı kart olayı Lugano değil de Emre ya da Tomas olsaydı, kutsal ittifak medyası ayağa kalkardı. Ligin bitmesine 7 hafta kaldı. Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın arasındaki fark azalıyor. Hakemlere yüklenip işi bitirmeye çalışıyorlar. Meydanda boş. Hakemlere saldırmak serbest. Hayırlı olsun... 100. yıl şampiyonlukları hayırlı olsun. Bu kadar çok istiyorlar, bu kadar çok ödün verebiliyorlar kimliklerinden insanlar, iyi. Saldırsınlar hakemlere, istedikleri düdükleri çaldırsınlar, ya da çaldırmasınlar, olsunlar şampiyon!..
RAKİP YOK ORTADA _Her şeye rağmen Fenerbahçe'de müthiş bir gerginlik hissediliyor? Geçen sene avuçlarının içine konan şampiyonluğu kaybettikleri için tedirginler. 'Yine aynı akıbete uğrar mıyız?' diye. Ama bu defa akıbete uğratacak bir takım da yok ortada... Galatasaray'ı tüketmişler, Beşiktaş'ın oynadığı futbol meydanda. _Fenerbahçe'nin hakemlerden şikâyet ettiği konuların başında 27 haftası geride kalan ligde penaltı atmamış olması geliyor. Fenerbahçe'ye hiç penaltı verilmemesi normal mi? Fenerbahçe en çok golü duran toptan alıyor. Peki bugüne kadar en çok duran top hangi takım lehine verildi!..
Servisi
