Yakışmadı Beşiktaş'ın evindeki havası deplasmanda yok. Konya dahil son 5 deplasmanda 11 puan kaybedildi. Bundan öncekileri geçelim bir kalem ama Konya yenilgisinin mazereti yok. Ne hakeme sığınabilir Beşiktaş, ne de başka bir şeye. Konyaspor takır takır oynadı, çatır çatır kazandı. Koray, Üzülmez başta Beşiktaşlı futbolcular rakipleriyle kavga ettiler. Futbol oynamak akıllarına gelmedi. Ne Bobo sahadaydı ne Nobre, ne Delgado ne de bir başkası... Runje'yi hiç saymıyorum. O daha maç öncesi ısınırken iki arkadaşıyla kavga etti. Beşiktaş garip şekilde gergindi ve şampiyonluk yolunda ağır bir yara aldı. Konyaspor hak etti dedik, doğrusu da bu ama maç sonrası yaşananlar Konya'ya ve Konyalıya hiç yakışmadı. İki sokak serserisi işin nereye varacağını hesap etmeden, Beşiktaş tribünlerinin önüne geldiler. O tribünleri sahaya indirmek için ellerinden geleni yaptılar. Maalesef bunlar polislerin gözü önünde oldu. Sonra Beşiktaş tribünlerinden sahaya yabancı maddeler yağdı ama tahrik eden ve onlara göz yumanlar sahaya yabancı madde atanlardan daha kabahatliydi. UNESCO 2007'yi Mevlana yılı ilan etmişti.
Tahrik büyük suçtur Şimdi soruyorum, taraftar sorumlusu olduğu iddia edilen o iki sokak serserisine ve onları görüp gereğini yapmayanlara... Nerde hoşgörü... Konya'nın galibiyetini yürekten kutlarken binlerce insanı tehlikeli şekilde tahrik edenleri lanetliyorum. Bakın hâlâ bir gerçeğin farkında değiliz. Kitleleri tahrik etmek çok ciddi bir suçtur ve tehlikelidir. Bu maçtaki olaylar sahaya yabancı madde atılmasıyla ve iki polisin hafif yaralanmasıyla sınırlı kaldıysa bu büyük bir şans. Herkes görevini yapacak, en başta da emniyet güçleri. Bir adam senin gözünün önünde tribünleri tahrik ediyorsa onu yakalayıp kelepçeyi takacaksın kardeşim. Sen onu seyredersen o da bombanın fitilini ateşler.