Ağır tahrik Beşiktaş kafilesiyle yine geldiğimiz Konya'da sporun güzelliği ve misafirperverliğin en olumlu örnekleriyle karşılaştık. Ancak ne varki maç bitiminden sonra, yani Konyaspor'un aldığı galibiyetin tadını çıkarması gereken dakikalarda yaşanan olaylar, hoşgörü kenti Konya'yı zorda bırakacak cinstendi. Taraftar temsilcisi olarak boyunlarına akredite kartı takılı iki amigo, maç bitiminde saha içinden Beşiktaş tribünlerini tahrik etti. Bu ağır tahrikin sonucu iki polis yaralandı. Bana göre bu iki kendini bilmez taraftar temsilcisini; Konya hoşgörüsü adına, Konyalıların yıllardır devam eden centilmenliği adına, değil stada sokmak, şehre sokmamak gerekir. Ayrıca, üzerine basın yeleği giymiş, yolunu şaşırmış bir Konyalı da Beşiktaş Başkanı ve yöneticilerine hoş olmayacak ve başkana basın odasında fotomuhabiri arattıracak kadar kızdıran olay yaşandı.
Sertliğe, sertlikle cevap Her zaman bu görüntülerin uzağında olan Konya'nın içindeki bu istisnai sıkıntıları temizlemesi gerekiyor. Ve dün gece uçak havalanmadan bu kendini bilmez ağır tahrikçelerin yakalanıp, emniyete getirilip sorgulanması, şimdiye kadar Konya hakkında beslediğimiz hep güzel ve olumlu düşüncelerin haklılığını ortaya koyuyor. Sahadaki futbola gelince... Rakibin iyi kapanıp açılan ve sert futbolu karşısında tahrike kapılan Beşiktaş'ın nasıl kaybettiğini gördük. Ne sahada kendini gösteremeyen Ricardinho ve Delgado, ne de kenarda Tigana, hakemin prim tanıdığı bu sert ve ağır ortama ayak uydurdu. Dolayısıyla Beşiktaş, deplasmanan fobisinden yine kurtulamadı. Dün gece alınan sonuç bir şeyi gösterdi. Hakemler, sert futbola fazla prim tanıyor. Sertlik oranına bakınca bir an İngiltere'de futbol oynadığımızı düşündüm. G.Antep'ten sonra Konya'da da tablo değişmediğine göre, bunu Beşiktaş adına karşılamanın bir yolu var. Sert futbola, sertlikle cevap vermek.