Tek başına Tuncay Maçın sonucuna bakarsak 3-3 rövanş için kötü bir skor. Ama Fenerbahçe'nin defansına ve forvetinin ortaya koyduğu futbolu göz önünde bulundurursak son derece iyi bir skor. Eğer bir takım kendi sahasında 3 gol yiyor ve bir o kadar da net pozisyon veriyorsa Avrupa'da ilerlemesi mümkün değil. Diğer yandan 100. yılında Fenerbahçe'nin son derece önemli karşılaşmalara Deivid'e bel bağlayarak çıkması da son derece üzücü. Deivid'e atılan her top pinpon topu gibi geri dönüyor. Bu düzende Alex'in de yeteneklerini sergilemesi mümkün olmuyor. Maçın başlarında hem sahadaki futbolcular, hem de taraftarlar bir hazırlık maçı oynanıyor havasındayken herkesi ateşleyen Tuncay oldu. Yaptığı pres, ikili mücadelelerde ayakta kalması ve ileriye taşıdığı toplarla Fenerbahçe'yi ayakta tutan isimdi.
Volkan'ı şişirmiştiler Fenerbahçe orta sahası Aurelio'nun yokluğunda Deniz'in stopere çekilmesiyle iki kişi eksik kalmıştı. Halbuki sezonun ilk yarısının sonuna doğru takımın başarılı olmasındaki ana etken dirençli orta sahaydı. Deivid ve Alex'le beraber Tümer'in de ilk 11'de oynaması zaten son derece kötü olan Fenerbahçe defansına ağır yükler binmesine neden oldu. Diğer yandan Tümer ofansif anlamda attığı iki golle Tuncay'la beraber sahanın Fenerbahçe adına diğer iyi ismiydi. Uzun zamandır iyi oynadığı maçlardan sonra dahi forma bulamayan Ümit de bu takımda her şekilde oynaması gerektiğini gösterdi. Volkan yediği gollerde hatalıydı. Ama onu yuhalayan Fenerbahçe seyircisi de zamanında sırf Rüştü'ye kızgınlığından Volkan'ı gereksiz yere pohpohladığını da unutmamalı. Son derece formsuz olmasına rağmen tribünlerin Alex'e homurdanması da bu oyuncunun geçmişte yaptıkları düşünüldüğünde büyük vefasızlıktı.