Sakın yalancı bahar olmasın Galatasaray'a bahar erken geldi sanki. Herkes şampiyonluk rotasına girmiş, yelkenlerini "Bu iş bitti" rüzgârıyla doldurup duruyor. Puan cetvelindeki hassas dengeler nedeniyle, her zamankinden zor bir periyodun Galatasaray'ı beklediği ise unutuluyor. Kulübün içinde bulunduğu maddi sıkıntılar ve yönetimsel zaaflar bir yana; futbol takımının, oynadığı maçların yarısında puan kaybettiği gerçeği ve deplasmanda "kazanma özürlü" olduğu akla bile gelmiyor. Ligin sıralamasını bilmeyen biri, söylemlere bakarak Galatasaray'ın 4 puan farkla önde olduğunu dahi sanabilir... Tamam, Galatasaray "gerilim politikası" ile liderin psikolojisini bozmak için başarılı bir taktik uyguluyor. Ama biraz da kendisine bakması ve eksiklerini bir an önce gidermesi gerekiyor. Futbol takımında hâlâ önemli sorunlar var. Savunma sistemi, üst düzey takımlarla oynanan maçlarda ciddi gedikler veriyor. Modern futbolun en önemli bölgesi olan orta saha hâlâ "tıkır tıkır" işleyen bir mekanizmaya dönüşemedi. Duran topları kullanma becerisi yok denecek kadar az. Futbolcuların fizik kondisyonu olması gereken çizgide değil. Kısacası sahada varlık gösteremeyen bir takıma atılan 4 gol, zaafların üstünü örtmüş gibi. Umarım kış güneşinde açmaya başlayan bu çiçekler, bir soğuk hava dalgasıyla solmaz...