Okan Uymaz G.Saray'da bu sezon A takıma girmeye hazırlanan 8 tane genç var. Okan Buruk örneği bu gençlerin önüne konulamaz. Polat ihanet kapısını açıyor Canaydın'ın hâlâ susup kalmasını hayretler içerisinde izliyorum. G.Saray etiğini en iyi bilen adam, G.Saray Başkanı olarak tavrını koymalı Ruhsuz yıldızlar ve kötü bir coach'a kurban oldu Brezilya. Fransa turnuvanın başından bu yana sergilediği çıkışı sürdürebilirse şampiyonluğa ulaşır
Taraftarlar özür dilemesi halinde Okan Buruk'u affedecekler-ini açıkladı. Bu, Okan'ın dönüşü için yeterli olur mu? Taraftar görüş falan değiştirmedi. Bu Adnan Polat'ın bir tezgahı. Bu o kadar açık ki... Adnan Polat dostlarından, arkadaşlarından böyle bir gösteri istemiş. Galatasaray'da bu sene A takımına girmeye hazırlanan 8 tane genç var. Okan Buruk örneği bu gençlerin önüne konulamaz. 'Siz Galatasaray'a ihanet edin, satın gidin, 3 kuruş için; kendi kazanacağınız para uğruna, Galatasaray'ın kazanacağına göz dikin; hiç endişe etmeyin, 80 takımdan arta kaldıktan sonra yine dönüp gelseniz biz sizi alırız.
' Adnan Polat bu mesajı Galatasaray'ın önüne koyarsa, en büyük Galatasaray haini kendisi olur. Galatasaray'a ihanet eden adam Okan değil, Adnan Polat olur o zaman. Açık ve net söylüyorum. Bundan sonra her genç, aynı yolun yolcusu olmakta tereddüt etmez. Bu kapıyı açıyor Adnan Polat, ihanet kapısını açıyor. Özhan Canaydın'ın hâlâ susup kalmasını da hayretler içerisinde izliyorum. Galatasaray etiğini en iyi bilen adam olarak, Galatasaray Başkanı olarak bu konuda hâlâ tavrını ortaya koymadı. Hakikaten yazıklar olsun Özhan Canaydın'a...
_Bu konuda Faruk Süren'in, "Adnan Polat, Galatasaray'ın başkanı değil" şeklinde bir çıkışı oldu. Polat yetki sınırlarını aşıyor mu? Adnan Polat'ın transferleri yönetmesine falan benim itirazım yok. Futbol şube sorumlusuysa bir ikinci başkan, o bütün bu işleri yürütür. Yıllar yılı Alp Yalman bunu yaptı. Galatasaray'ın büyük hamlelerini başlattığı zaman, Galatasaray'ın futbol şube sorumsuydu. Başkan Ali Uras'tı, sonra Ali Tanrıyar'dı. Alp Yalman değildi. Ama bu ayrı bir şey. Elmalarla armutları karıştırmamak lazım. Başkanın yıpranmaması açısından kamuoyunun fazla önünde olmaması doğru. Ancak Galatasaray etiğini, Galatasaraylılığı ilgilendiren konularda Özhan Canaydın çıkıp fikrini söylemek zorunda. Çünkü Okan konusu kritik bir konu. Adnan Polat ve Adnan Sezgin'in keyfine bırakılacak bir konu değil. Belli ki iki Adnan da Galatasaray etiğini bilmiyorlar.
TALİHSİZ BREZİLYA! _Favori gösterilen Brezilya, Dünya Kupası'na çeyrek finalde veda etti. Sizin beklediğiniz bir son muydu? Kötülerin iyisinin devam ettiği bir Dünya Kupası izliyoruz. Fransa, grafiğini her maç biraz daha yükseltiyor. Turnuvaya en kötü başlayanlardan birisiydi. Hatta grubunda 2.'liği elde ederek devam etme hakkı kazandı. Ama belirgin bir şekilde, her maç bir evvelkinden daha iyi oynayarak ilerlemeye başladılar ve Brezilya maçı öncesi, Brezilya'yı geçebileceklerinin izlenimini verdiler. Turnuva öncesi Brezilya 3 favorimden birisiydi. Arjantin ve İspanya elenmiş ve tek Brezilya kalmıştı. Ama Fransa-Brezilya maçından önce, 'Fransa'nın kazanabileceğini' ifade ettim çünkü yükselen bir grafik çiziyordu. 'Henry de gol atmaya başlarsa bu iş biter' dedim. Hakikaten de öyle oldu, Fransa Henry'nin golüyle kazandı. Brezilya hiçbir şey oynamadı. Bu kadar kötülerin olduğu turnuvada adıyla, adı olup kendi olmayan yıldızlarıyla maçları götürebilir bir hava veriyordu ama çıkıştaki Fransa'ya rastlamaları onların işini bitirdi.
EN İYİSİ EN ŞİŞMANIYDI _"Büyük bir hayal kırıklığı" diyebilir miyiz? Dünya Kupası'nın kendisi hayal kırıklığı. Onun dışındaki baş hayal kırıklığı Brezilya. Çünkü yıldız oyuncu kalmadı dünyada, çok az. Yani onun uğruna, onun adına, onun için maç seyredeceğin. Şimdi şöyle bir düşünün: Bu Dünya Kupası'nda, kaç tane böyle adam var? Kendinizi çok zorlarsanız belki 5 isim sayabilirsiniz. Bunların 3'ü de Brezilya'dan olur. Ama hiçbiri ortada yok. Siz Ronaldinho'nun böylesine silik, böylesine kayıp olabileceğini, Adriano'nun böylesine döküleceğini bekleyebilir misiniz? Yine en iyileri o şişman Ronaldo'ydu. En iyileri şişman Ronaldo olan bir takım. Parreira da palavra bir antrenör olduğunu gösterdi. Grupta liderliği garantiledikten sonra son maçta Cicinho, Robinho gibi yedekleri oynattı. Bu gençler çok daha dinamik, çok daha heyecanlı bir Brezilya yaratabileceklerini gösterdikleri halde bu gençlere şans vermeye cesaret edemedi. Yine inandığı, güvendiği, eski ihtiyarlarla oynamaya kalktı. Son maçta Cicinho ile Robinho'yu oyuna almaya kalktığında çok geç kaldı. Buna rağmen bu iki delikanlı maça heyecan, hareket getirdiler ama fazla da zaman kalmamıştı. Ruhsuz yıldızlar ve kötü bir coach'a kurban oldu Brezilya.
PORTEKİZ HAK ETMİYOR _Dünya Kupası yarı finalinde Portekiz- Fransa, Almanya-İtalya eşleşti. Şampiyonluk için kimi favori görüyorsunuz? Portekiz, Avrupa Şampiyonası'ndan sonra Almanya'da da finale kalırsa futbola büyük bir ihanet olur. Yunanistan-Portekiz finali zaten futbola ihanetti. Futbol oynanan değil, rakibe oynama izni verilmeyen bir anlayışa dönüştü. Ve bunların finale çıkmaları çok kötü örnek oldu. Portekiz futbol adına turnuvanın en kötü takımlarından bir tanesi. Finale kalırlarsa hakikaten yazık olur. Fransa finale çıkmayı hak ediyor. Turnuvanın başından bu yana gösterdiği çıkışına devam ederse şampiyonluğu da kazanır. Özellikle Zidane hayatının belki de en güzel oyununu ortaya koyuyor. 1998 Brezilya-Fransa maçını hatırlıyorum. Ki o maç Zidane'ın ilahlaştırıldığı maçtır; 2 de gol atmıştı. Bu Zidane, o Zidane'a fark atar. Oradaki Zidane'ı, 'Attığı goller yüzünden abartılmış bir adam' olarak yorumlamıştım ben. Bu Zidane hakikaten Fransa'yı taşıyan adam.
