Alkışlanmalı Fenerbahçe sorgusuz sualsiz şampiyonluğa gitmeye devam ediyor. Geçen hafta Kadıköy'de en yakın rakibi G.Saray'ı 4 golle devirdikten sonra dün akşam da Avni Aker'de en önemli deplasmanlardan birinde Trabzon'u 3 golle yendi. Önümüzdeki iki maç ne gösterir bilemem ama F.Bahçe bu ligin gerçek şampiyonudur. 6 derbi maçını 4 galibiyet, 2 beraberlikle bitiren bir takım için ne söylesek boş. Brezilyalı futbolcular Nobre ve Luciano'nun yokluğunda takım sahaya beklediğimiz şekilde çıktı. Nobre'nin yerinde Anelka oynarken Önder de Servet'in yanında ikili oldu. F.Bahçe oyuna iyi başladı iyi, iyi götürdü. Sahanın hakimiyeti elindeyken talihsiz bir golle yenik düştü. 35. dakikada atılan bu golde savunmanın olduğu kadar Rüştü'nün de hatasının olduğunu söylememiz gerekir. İkinci yarıda gene üstün olan F.Bahçe'ydi. Alex, Appiah, Aurelio, özellikle sol kanadı çok iyi kullanan Ümit Özat, zaman zaman Anelka ve Önder çok istekliydi.
Kırılma noktası dakika 53 Maçın kırılma noktası 53. dakikada Szymkowiak'ın vurup da direkten dönen topuydu. Arkadan gelişen karambolde Rüştü arka arkaya 2-3 pozisyonu bertaraf eden adam oldu. Eğer o akın golle sonuçlansaydı, F.Bahçe şimdi şampiyonluğa mendil sallayan takım olacaktı. İlginçtir o ana kadar sahada bekleneni veremeyen Deniz-Tuncay ikilisi galibiyet golünü getirenler oldu. Deniz mükemmel ortaladı, Tuncay muhteşem vurdu. Semih de attığı iki golle galibiyetin belki de şampiyonluğun mimarlarından birisi oldu. F.Bahçe hiç kimseye ihtiyacı olmadan, hiçbir kulüp başkanının himayesine sığınmadan sadece kendi kendine şampiyonluğa koşmaya devam ediyor ve herkesi bu takımı alkışlamaya davet ediyorum.