Bayrakları asın Kim ne derse desin maçtan önce bütün söylenenler boşa gitti. Futbolun sahada oynandığını iyi bilen Trabzonsporlu ve Fenerbahçeli futbolcular kora kor mücadele ederek izleyenlere zevkli bir müsabaka seyrettirdiler. Bu maçın ne dakikaları, ne oynayan oyuncuları, kimin girip kimin çıktığı ve de taktik sanki hiç önemli değil gibiydi. Beğenseniz de beğenmeseniz de bu oyunun aktörü skor tabelasıydı. İlk 45'te müsabakanın 1-0 Trabzon'un lehine bitmesi F.Bahçeliler için bir şok yaratırken, rakiplerinin yalnız Trabzon olmadığı sarı-lacivertliler için sanıyorum ki çok iyi anlaşılmıştır. İkinci yarıda Trabzonspor üst üste yakaladığı ve direklerden dönen müthiş pozisyonu sonucu gole ulaşamadı. Maçın kader anı da işte o dakikaydı.
Şampiyonluk ilan edildi Müsabakayı kaybedeceği endişesine kapılan Daum, takımda gerekli değişiklikleri yaptı ve yılın sürpriz golcüsü Semih'in ve Tuncay Şanlı'nın üstün gayretleriyle F.Bahçe adeta şahlandı ve Avni Aker'de bir anda 3-1 öne geçti. Trabzonspor kendine yakışan bir futbol anlayışıyla F.Bahçe'yi çok zorladı ve Fatih Tekke'nin müthiş golüyle durumu 3-2'ye taşıdı. Maçın geri kalan dakikalarını kazanmasını ve sahada ayakta bilmesini bilen F.Bahçe kendi oyun kontrölünü sahaya yansıttı ve skoru koruyarak şampiyonluğunu Trabzon'da ilan etti. Bu hafta 100. yıl kutlamalarına başlayacak olan F.Bahçe'yi bizim, kupa bizim' dercesine çok iyi oynamadığı bir karşılaşmada bile galip gelmesini bildiği için ve bunu da hak ettiği için kutluyorum. Yarından itibaren F.Bahçelilerin bütün Türkiye'de sarı-lacivertli bayrakları asmak haklarıdır.
