Kendi derdine yan Hikmet Karaman fair-play'i önce kendi oyuncularına öğretsin, zamanı kalırsa bize. Neymiş, F.Bahçe taraftarı mutlu değilmiş. Hem de çok mutlu. Sen kendi derdine yan
Fenerbahçe, Kadıköy'deki Galatasaray maçıyla beraber bir yükselişe geçti. Üç maçta 11 gol attı, 2 gol yedi. Yorumcular olsun, yazarlar olsun takımın ölü toplardan attığı golleri mercek altına aldılar. İşin tuhafı bunları bir suçmuş, kabahatmiş gibi gösterdiler. Duran topları kullanabilmek bir maharettir ve de futbolun gerçeğidir. Bu becerilere sahip olan takım ve futbolcular, dünyanın her yerinde alkış alırken bizde (yalnız Fenerbahçe'de) yerin dibine sokulmak isteniliyor. Acaba neden? Ben Fenerbahçeli futbolcuların yerinde olsam, bu akşamki Galatasaray maçına şöyle bir pankartla çıkarım: "Futbol kamuoyunun belirli bir bölümüne verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
Elbette hatalıyız. Hiç duran toptan gol atılır mı?''
TUHAF VE KOMİK Sanki bütün goller böyle toplardan geliyormuş, takım hiçbir şey yapmıyormuş gibi bir hava estirilmek isteniyor. Peki şimdi sorumuzu soralım, gerçek böyle mi? Elbette değil. Bakın yukarıda anlattığım 11 golün sadece 3'ü ölü toptan gelmiş. Geri kalan 8 gol ne olmuş? Onu da bana değil, "Fenerbahçe hiçbir şey yapmıyor, çok kötü oynuyor'' diyenlere sormanız gerekecek. Sevgili Hikmet Karaman, fairplay'den bahsediyor. İyi, güzel bir bakalım fair-play ne demek oluyormuş. Rakip takım kalecisi topu taça atmış. Eğer sen bu topu oyuna sokup gol atarsan atmasan da farketmez) futbol adına inanılmaz kötü, spor ahlakını yerler altına alan bir hareket yapmış olursun. Ama taçtan gelen topu tekrar taça atıp rakibine verirsen, işte bunun adı fair-play olur. Aynı Fenerbahçeli futbolcuların yaptığı gibi. Bu iş bütün dünyada böyledir. Sen taçı attıktan sonra bana pres yaptılar diye şikayet edersen, biraz tuhaf olur, biraz da komik. Haaa Nobre yerde kıvranırken kendi sahandan aldığın topu taça falan atmadan gol pozisyonu yaratıyorsan işte bu etik değerlere aykırı bir harekettir. Yani Hikmet Karaman bu fairplay'i ilk önce kendi futbolcularına öğreteceksin, eğer zamanın kalırsa sonra da bize. Fenerbahçe iki yıldır şampiyon. Bu sene de halihazırda lider. Allah için niye bu kadar saldırılıyor, anlamak mümkün değil. Nedir bu düşmanlık, nedir bu kin? Zannedersiniz ki, adamların Daum'la, Alex'le, Nobre'yle falan kan davaları var. Ankara'dan dönüyorum. Deplasmana gelen taraftarlarla bir iki molada çakıştık. Sohbetler ettik. Hepsi son derece memnunlar. Ama arkadaşlar diyor ki, Fenerbahçe taraftarı mutlu değil. Yok kardeşim, mutlu hem de çok mutlu. Sen kendine derdine yanacaksın.