Takıma kefaletim tam Eğer dış güçler futboldan ellerini çekerse F.Bahçe bu yıl da şampiyon olacaktır... Maç boyunca 3 kez kaleye gelen Kayseri için 'mükemmeldi' deniyor. Pes artık!..
G.Antep kupa maçıyla başlayan düşüş devam etmekte. Futbolda bunlar olur. Önemli olan toparlanabilmek. İlk devrenin son haftasında kaleme aldığım yazımda, "Bu takımı herkes şampiyon yapar. Ligimiz zaten kalitesiz" diyenlere ve sadece iki golü gündeme getirip, hakemlerin üstünde büyük baskı kurmaya çalışanlara tepki göstermiştim. "Kardeşim bu kadar erken bitirdiğiniz ligimizde G.Saray 10-15 filan değil sadece 4 puan geride" derken ben konuşmuş, ben dinlemiştim. Gene G.Saray'ın lehine yapılan hakem hatalarında kafalarını kuma gömenleri hiç olamadıkları objektiflikten filan bahsetmiştim. Ama elbette çabalar nafile çıktı.
Kulüpler Birliği Başkanlığı'yla başlayıp federasyona kadar uzanan kurumların G.Saraylılaşması çabalarına dikkat çekmiştim. Galiba gene haklı çıkan ben oldum. Gelinen nokta ortada, fazla söze gerek yok. 'ALTLIK' HAZIRLANDI Beni takip edenler bilir, üç yıldır bu takıma destek vermekteyim. Çünkü inanıyorum ve kefaletim aynen devam etmekte. Dış güçler futboldan ellerini çekerse F.Bahçe bu sene de şampiyon olacaktır. Bakın, Kayseri'de Anelka'nın, Beşiktaş maçında Nobre'nin düşürülüşleri yüzde yüz penaltı, ama verilemedi. Gayet normal. Çünkü bunlar yukarıda bahsettiğim propagandanın sadece küçük parçası. Peki neden Rize maçındaki eli konuşanlar bunları konuşamıyorlar? İşlerine gelmiyor. Nasıl olsa "Altlığı hazırladık, F.Bahçelileri hakem hakkında konuşamayacak duruma getirdik" diyorlar. Kayseri takımı 90 dakika boyunca üç kere kaleye geldi, hiç pozisyon bulamadı. Birinde Rüştü boşa çıktı, birinde elindeki topu direğe attı, son pozisyonda da Volkan bacak arasını kapatsa yeterli olacaktı. Yazılanlara çizilenlere inanamıyorum. Kaleye gelemeyen, bu arada kendi kalesinde mucize topların içeri girip girmeyeceğini umutsuzluk içinde seyreden Kayseri için 'mükemmel top oynadı' deniyor. Pes artık. Kırk yıldır bildiğimiz futbol başka bir şey mi oldu acaba, ya da skor yazarlığı aldı başını gidiyor mu? Bugünkü maç F.Bahçe için büyük şanstır. Eleştiri adı altında saldırılarak inanılmaz bir kampanya başlatıldı. Aslında ne olacaktı ki? Şampiyon olurken bile takımı yerden yere vuranlar mağlubiyetten sonra ne yapacaklardı ki? Futbol dağarcıklarındaki küçücük bilgilerini sadece Daum'un gitmesine bağlayanlar, iki de futbolcu kellesi alınca her şeyin hallolacağını zannedenlerdir. Yahu bir de çözüm üretin. Ama nerede? Yani bu işler sizin zannettiğiniz kadar kolay işler değildir. G.Saray galibiyeti, bu saldırıları yapanlara dur denmesi açısından önemlidir. Neden olmasın, ilk devre Ali Sami Yen'deki galibiyeti alan siz değil misiniz. Ya da Beşiktaş'ı yenen. Ya da San Siro'da Milan, Kadıköy'de PSV, Schalke maçlarını bize seyrettirenler siz aynı futbolcular değil misiniz. Çıkın sahaya, sadece oyununuzu oynayın. YANARDÖNER DEĞİLİM Maç yazılarımdan sonra "Bakın Selçuk Yula da gerçeği gördü, bizim yanımıza geldi' diyenler, şimdi size gelelim. Anlayamadığınız nokta şu; maç yazılarımda iyi olan iyi, kötü olan da kötü değerlendirilir. Kimsenin bu köşede torpili yoktur. Ama genel düşüncelerimde bir günden bir güne değişiklik göremezsiniz. Yani yanardöner değilim. İşte sizlerin anlayamadığınız ve anlamanızı beklemediğim gerçek budur. Tekrar söylüyorum, bu takıma kefaletim tamdır ve kimseye yüklemeye de niyetim yoktur.
