Allah'ın emri seksen! Gazetelerde verginizi ödemek için son ödeme günü 5 Nisan saat 17:00 diye çıkar. Yurdumun canım insanlarının 70 milyonunun 69.9 milyonu ise ödeme için o son günü bekler. Sonuçta bizim insanımızın genel yapısıdır bu. Her işi son ana bırakmak. Daum İstiklal Marşımızı söyledikçe iyice bize benzediğini anlıyordum. Kayseri'de, Ertuğrul hoca 1 puana razı, orta sahayı beşlemiş, maçı kendi alanında kabul etmiş. Daum ne yapıyor, 4'lü defans, 2 de ön libero, etti mi 6 kişi? Fener diyor ki, Alex, Anelka, Nobre, Tuncay bu işe yeter. Yetebilir belki de... Birileri onlara top getirirse yeter, bu bir.
Geriden şişirdiğiniz toplara gider de birileri hücum ribaunduna girer ve dönen topu alırsa gol şansı bulursunuz, bu iki. Eğer kaleye şut atarsanız, bu üç. Tüm bunların hangisini yaptı Fener? Hiçbirini. Peki hadi işler umduğunuz gibi gitmiyor, o zaman ne yaparsınız? Kenardaki adamlarınızı devreye sokarsınız değil mi? Peki Allah'ın emri midir Allah aşkına 80. dakikaya kadar beklemek? Semih gibi oynadığı her 43 dakikada 1 gol atarak, aslında ligin en golcüsü konumunda olan bir adam 80. dakikada mı oyuna konulur? Ve de Semih girerken, bu maç için artık sağ arkada fazla bir fonksiyonu kalmayan Serkan varken o ana kadar seni gole yaklaştıran tek adam, kalabalık savunmalara gol atma uzmanı Tuncay mı alınır? Sevgili okurlar bunları bugün söylemiyorum, TV ekranlarında 2 yıldır, bu satırlarda yaklaşık 3 aydır söylediklerim, yazdıklarım bunlar. Fener sonunda şampiyon da olabilir. Bu akşam oyuncularının aralarındaki bağ sayesinde G.Saray'ı da yenebilir. Ama bu, Fener'in yönetiminin kurduğu, o güzelim kadroyu çok kötü kullanan, hakkını veremeyen Daum'un nedenini bir türlü anlayamadığım teknik yanlışlarını yok edemeyecektir. Bir dünya kulübü olacağına, bu yönetimin bunu başarabileceğine inandığım, G.Saray'dan sonra Avrupa şampiyonu olmaya en yakın olarak düşündüğüm F.Bahçe'nin bu işi Daum'la başarmasına benim inanmamı hiçbir zaman kimse beklememelidir.
