Kötü gün dostu Son haftalarda oynadığı kötü futbolla kan kaybeden F.Bahçe, liderliği Kayseri'de bıraktı. Daum liderliğindeki sarı lacivertlilerin kaybedilen puanlardan gerekli tedbirleri almaması, yeni bir oyun şablonunu oluşturamaması her geçen hafta F.Bahçe'nin bir mum gibi erimesine sebep oldu. Haftalardır oynanan kötü futbola seyirci kalan Daum, Kayseri mağlubiyetinden sonra "sorumluluğu üstleniyorum" diyerek geç de olsa hatalı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Her puan kaybından sonra takıma yeterli takviyenin yapılmadığını söyleyen, başarısız sonuçlardan sonra futbolcularını hedef gösteren Alman hocanın, işin kolayına kaçmayıp sahada varlığıyla yokluğu belli olmayan Alex, Serkan, Luciano, Ümit gibi formsuz isimleri kulübeye çekememesi, arkada bekleyen diğer isimleri bugüne kadar hazırlayamaması en büyük eksikliğiydi. Bu yüzden de ilk yarıyı 4 puan farkla önde kapatan F.Bahçe farkı açması beklenirken 2 puan geriye düştü. Halbuki teknik adamlar bir takımın başına geçtikten sonra o takımın sahada aşama kaydetmesi için gerekli birikimlerini ve tecrübelerini sporcularına aktarırlar. Bunun sonucu da sahadaki futbola yansır. Ben bugüne kadar F.Bahçe'de bunu göremedim zira takımın oynadığı futbol hocasının aynasıdır. Bir sistemi olmayan, sahada ne yapacağını bilmeyen, bireysel yetenekleriyle bugüne kadar sonuca giden sarı-lacivertliler devamlılığın ve başarının takım oyunundan geçtiğini benimseyerek kötü gün dostu olan Galatasaray ile bugün oynayacağı maçı kazanarak çıkışa geçmelidir.