Fenerbahçe
Galatasaray  
Beşiktaş  
Trabzonspor  
Süper Lig  
2. & 3. Ligler  
Aktüel  
Yazarlar  
Fikstür  
Ana Sayfa  
     
Sayısal loto
Spor toto
Şans topu
Tek kurtuluş var!

80'li yılların başlarında Mehmet Üstünkaya ile başlayıp Süleyman Seba ile devam eden atılımlar, Serdar Bilgili ile yeni ufuklara yelken açılırken kabuk değiştirmenin sıkıntılarının yaşanması ve Yıldırım Demirören döneminde yaşananlar... Tüm bu dönemleri bin bir ayrıntıyla birbirinden ayırabilirsiniz... Ancak temel fark şudur; "Beşiktaşlı duruşu" birçok açıdan değişime uğramıştır... Seba döneminde tesis ve borç sorunlarını çözümleyen Beşiktaş sesini geniş kitlelere ulaştıracak organizasyonlara, yeni dünyanın beklediği atılımlara ancak Bilgili ile kavuşmuştur... Sol cepte aktifler, sağ cepte pasifler şeklinde özetlenebilecek bir bilanço yapısından, şirketleşmeye geçmek için bedeller ödenmiştir. Nihat ya da İlhan gibi yıldızların satılması da böyle bir bedeldir, kapalıya localar ekleyip geliri arttırırken taraftarla karşı karşıya gelmek de...

Büyümenin bedeli bu!
Beşiktaş'ın bu süreçte geleneksel olarak tevazusunun altında gizlediği iddiasını en net şekilde ortaya koyup rakiplerine meydan okuması ezeli rekabetteki konumunu da değiştiriyordu elbette... Ezeli rakiplerinin "ikinci takımı" olma konumundan sıyrılan Beşiktaş artık her anlamda büyürken bunun bedellerini de ödüyordu... 101. yılda kaybedilen şampiyonluğun detaylarında yeni Beşiktaş'ın ezeli rekabet ortamında yadırganmasının da büyük payı vardı... Bu süreçte olumlu gelişmelerin yanında, Beşiktaşlı duruşunu yaralayan gelişmelerin yaşandığı da başka bir gerçektir... 'Ahmet Dursun, Seba gitsin' diye başlayan erozyon Beşiktaşlı duruşunu ağır yaralarken, Bilgili'ye edilen küfürler, mafya liderlerinin isimlerinin siyah-beyaz renklerle aynı anda anılması gibi yanlışlar, asırlık çınarı derinden yaraladı. Yıldırım Demirören döneminde erozyon devam ederken, kulüp yönetimindeki ciddiyet açısından da önemli handikaplar yaşanmıştır. A.Ş'deki kadrolaşma, taraftarı şirin görünmek adına tribünde yapılan düzenlemeler, alırken de, satarken de zarar edilen transferler çok kısa döneme sığdırılmıştır.

Demirören panikledi
Ülker grubuyla yapılan sponsorluk anlaşması gibi cesur ve doğru adımlar da atan Demirören yönetimi sportif başarı gelmeyince paniklemiştir... Maalesef bu panik haliyle radikal düzenlemeler yerine geçici tedbirler alınmış ve gün kurtarılmıştır... Del Bosque dahil bu dönemde görev yapan teknik adamlar da tıpkı yönetim gibi her hafta yeni bir arayışa girince sahadaki futbolcular hem takım olamadılar, hem de Beşiktaşlı duruşunu öğrenme şansı bulamadılar... Dahası sahada bu duruşu kendilerine gösterecek örnekleri de yok denecek kadar azdı... Bu nedenle Beşiktaş taraftarı sahadaki oyuncuları bir türlü "Beşiktaşlı" olarak kucaklayamıyordu... Çaykur Rizespor maçında son 30 yılın en duyarsız, en ilgisiz, "Beşiktaş'a en uzak" takımı vardı sahada... Bu maç (sonucuna bakmıyorum) her anlamda yaşanan erezyonun, en somut göstergesiydi bana göre... Evet Yıldırım Demirören ve ekibi başarısızdır... Bugün Beşiktaş kongre üyelerinin büyük bölümü, yönetimi ibra etmemeyi düşünmektedir... Kongre üyeleri, "İbra gelenek, etmemek felakettir" söylemiyle, "Yapılanlar kimsenin yanına kar kalmasın" isyanı arasında kalmaktadır... Kol kırılmıştır, yen içinde kalacak mı, pazar günü buna karar verilecektir... İşte bu noktada, bana göre tek kurtuluş çaresi Yıldırım Demirören yönetiminin hiç vakit kaybetmeden istifa kararı almasıdır. Bu taktirde Demirören'e çelme takmak için Fulya'yı engelleyenler de insafa geleceği gibi ibra sıkıntısı da büyük ihtimalle ortadan kalkacaktır. Dolayısıyla Beşiktaş kendi kurullarıyla yeni bir geleceğe yürüme şansı bulacaktır...


 
 

Fenerbahçe | Galatasaray | Beşiktaş | Trabzonspor | Süper Lig | 2 & 3 Ligler | Aktüel | Yazarlar | Sayısal loto | Süper toto | Şans topu | Ana Sayfa

Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu

Kader oyunu
Yıldız futbolcu, "Dünya Kupası'...
Haydi hemen idmana
G.Saray, Vestel Manisa...
Genetiğimiz ile oynadı
Çöküş bu yılın eseri değil. Yanlış...
Fırtına esecek
Biz Fenerbahçe ile nasıl yarışalım...