Kâmil'in gecesi Kâmil Abitoğlu gecenin kahramanıydı. Dakika dakika tutsanız, verdiği yanlış kararları alt alta yazsanız dört sütun doldurmanız gerekir. Verdiği fauller ters, onayladığı ofsaytlar ters, sonunda golü atan Necati'nin bile itiraz ettiği bir penaltı var ki, evlere şenlik. Necati'nin penaltısından sonra Altan'a yapılan yüzde yüz bir penaltı var, Kâmil onu da es geçti. Bu maçın bir iyi yanı, G.Saray'ın İliç'ten kurtulmasının farz olduğunu kanıtlamasıydı... İliç, Partizan'da kahraman olabilir, ülkesinin en iyi futbolcusu seçilebilir. Ama benim uzun yıllardan beri G.Saray'da gördüğüm en kötü yabancı... Topa girmiyor, toptan kaçıyor. Sanki sahada değilmiş, o oynamıyormuş gibi her şeyi uzaktan izliyor. Bu maçla birlikte geleceğin Hakan Şükür'ü Özgürcan'ı da gördük. Nefis de bir dördüncü gol attı. Bunun yanı sıra Necati'ye al da at diye muhteşem bir pas verdi. Ama Necati kaçırdı.
Kabze'nin kumaşı iyi Altan'ın G.Saray için ne kadar önemli bir futbolcu olduğu, Ayhan'ın sakatlıktan kurtulmasıyla G.Saray'ın daha da güçlendiğini söylemek mümkün. Ama en önemli gerçeklerden biri Necati'nin vazgeçilmez oluşu. Mersin İdmanyurdu birinci yarı elinden geldiğince direndi. Ama gol olmamasının en büyük nedenlerinden biri G.Saray'ın beceriksizliğiydi. Hasan Kabze'nin ciddi maç eksiği var. Ergün'ün de öyle... Hasan Kabze geçen yılki kıvraklığını, son vuruşlardaki becerisini yitirmişe benziyor. Ama birkaç maç sonra kesinlikle G.Saray'a ilk geldiği günlere dönecektir. Çünkü kumaşı çok sağlam. G.Saray iyi bir antrenman maçı yaptı. Özgürcan ve Uğur'un takımın geleceğinde ne kadar önemli rol oynayacaklarını bir kez daha hepbirlikte görmüş olduk.