Tromsö'nün acısı Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Ligi'nde fırtına gibi estiği bir dönemde UEFA Kupasına Tromsö beraberliği ile veda eden ve taraflı tarafsız futbolseverin alay konusu olan G.Saray öfkesini Trabzonspor'dan çıkardı. Tromsö maçı kadrosunu Ergün ve Volkan dışında koruyan Gerets bu kez Hakan Şükür'ü ilk 11'de sahaya sürdü. Tribünlerin büyük bir bölümü boştu. Belliki UEFA'daki erken teslimiyet Cimbomluları çok üzmüştü. Gelenler de zaten Federasyon ve Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'la uğraşmaktan maça da pek konsantre olamadılar. Galatasaray müthiş bir presle oyuna başladı. Gerets'in takım kurgusunda fazla değişiklik yoktu. Üç forvetle Trabzon'un önüne çıktı. Oyunun başında rakibe yüklendi 28'nci dakikayı geride bırakırken skor bir anda 3-0 oldu. Trabzon oyundan erken koptu. Hakan Şükür ile Marek Heinz için ilklerin gecesiydi. İkisi de lig parkurunda ilk gollerini attılar. Heinz attığı golün ötesinde ilk kez etkiliydi çok top kazandı, pasları da hep isabetliydi. G.Saray stres dozu yüksek maçları artık kaldıramıyor. Özellikle Mondragon'un daha sakin olması gerekiyor. Son adamın bu kadar hırçın ve sinirli olması hayra alamet değil. Dün gece hakem Yunus Yıldırım eğer Mondragon'la uğraşmak isteseydi, Kolombiyalı'nın kırmızı kart görmesi işten bile değildi. Trabzon bildiğimiz eski Trabzonspor değil. Bir takımın yıldızı olmayabilir ama forma giyen 11 kişinin hırsı bazı şeyleri kolaylaştırır. Trabzon bu anlamda çok şey yitirmiş. Bordo- Mavililer maçı protokolde izleyen yeni hocaları Bosna Hersekli Vahid Halilhodziç'e de hiç olumlu görüntü vermediler. Ama lig uzun bir parkur, Trabzon adına gelecek günler farklı olabilir ama bugün için görüntü iç açıcı değil. G.Saray taraftarına da bir çift sözüm var... Fatih Tekke'ye gösterdikleri tepkide kesinlikle haklı değiller. Aslan, Trabzon gibi bir devi 4 golle uğurladı ama taraftarda buruk bir sevinç vardı. Bu da Tromsö maçından kaynaklanıyordu.